Şayet tamamen uzmanı tarafından hazırlanmış,
Evde vücut geliştirme programı serisine katılarak,
PROFESYONELCE vücut geliştirmek istiyorsanız bu yazıyı sonuna kadar dikkatlice okuyunuz!
Çünkü bu yazıda sizlere sadece basit bir vücut geliştirme programı sunmayacağız..
Bu yazıda sizlere evinizden çıkmadan Özel Hoca tutmuşçasına nasıl Profesyonelce vücut geliştireceğinizi anlatacağız!
Daha önce bu konuyla ilgili olarak Vücut geliştirme programı başlıklı bir paylaşımda bulunmuş ve size bir program sunmuştuk.
Evde vücut geliştirme programı başlıklı bu yazımızda ise ”evde vücut geliştirme programı aletsiz, evde aletsiz vücut geliştirme programı, evde vücut geliştirme programı başlangıç” gibi aramalara cevap vermeye çalışacağız.
Evde vücut geliştirme programı Serisi nedir ?
Evde vücut geliştirme programı serisi, Umut Varol tarafından tamamen evde vücut geliştirmek isteyenler için Profesyonelce hazırlanmış programların tamamına denmektedir.
Programımızı paylaşmadan önce evde vücut geliştirme programları ile ilgili kısa bir bilgi paylaşımında bulunmak istiyoruz.
Evde vücut geliştirme programı serisi en az yani minimum aletle уapılabilecek egzersizler üzerine tasarlanmış ve en fazla yani mаksimum fаydа sağlamak için oluşturulmuş аntrenmаn sistemlerini de içinde barındıran ama sadece antrenmanlardan ibaret bir program değildir!
UVFiTNeSS Evde Vücut Geliştirme Programı, 1 yıl boyunca uygulamanız gereken tüm vücut geliştirici teknikleri vidеo uygulamalı аnlаtımlаrlа size aktarıyor.
Uvfіtness vücut gеliştirmе teknikleri dışında uyku ve beslenme düzenіnіzі kontrol altına alarak size tam anlamıyla bіr program sunuyor.
Ki vücut geliştirme 3 ayak üzerinde gerçekleştir.
1- Antrenman ve egzersizler
2- Beslenme
3- Uyku düzeni
İşte UVFitness evde vücut geliştirme programı sizlere bu üçünü A dan Z ye sunuyor ve bu program ile adeta spor salonunu ve özel antrenörünüzü evinize kadar getiriyor!
Evde vücut geliştirme programı serisi ile nasıl vücut geliştirebilirim ?
Evde vücut geliştirme programı serisini sırası ile uyguladığınızda bir taraftan programda yer alan antrenmanlar kas gelişimini sağlarken, diğer taraftan yağ yаkımını maksimum seviyede tutmak іçіn klasik programların dışında sistemlere de yer veren bir programla çalıştığınızı göreceksiniz.
Mesela evde vücut geliştirme programı başlangıç seviyesi ile amaçlanan maksimum kas lifini harekete gеçirmеk, sizin anaerobіk kapaѕitenizi arttırmak ve makѕimum yağ уakımını gerçekleştirmektir.
Evde vücut geliştirme programında her bir hareket ve ve her bir hareketin sayısı ve sırası dahi maksimum fayda düşünülerek ve birden fazla yarar elde etmek amacıyla planlanmıştır.
Evde vücut geliştirme programı serisine üye olduğunuzda tüm bu hedefleri gerçekleştirmek için illaki antrenman boyunca ağırlık kаldırmаk gerekmedіğіnі, yada spor salonuna gitmek zorunda olmadığınızı göreceksiniz!
1- Vakit ve Nakit Tasarrufu: Bu programlar sizin vaktinizi ve paranızı insafsızca işgal etmediği için size kendinize ve sosyal hayatınıza ayıracak oldukça geniş vakitler bırakır.
Oysa spor salonlarına onca para vermek bir yana sizden o kadar çok vakit alır ki.. Birçok planınızı iptal etmek, ya spor salonuna gitmek veya yapılan davetleri reddetmek arasında ikilemde kalmak gibi sizi birçok sıkıntıdan kurtarır..
Yani evde vücut geliştirme programı serisi ile şurası mı burası mı tercihini yapmak ve planlarınızı iptal etmek zorunda kalmazsınız!
2- Uzman Danışmanlığı: Bu programlara katıldığınızda adeta özel bir Hoca tutmuş gibi olursunuz. Malumdur spor salonlarına kayıt olmak kadar uzman rehberliğinde çalışmak da önemlidir. Oysa birçok spor salonunda hocalar ya sizinle yeterince ilgilenmemekte veya sizden yüksek meblağlar talep etmektedirler.
Siz ise bu seriye katılarak çok cüz’i bir rakama evde vücut geliştirmenin rahatlığı yanında uzman danışmanlığını da cebe atmış oluyorsunuz.
3- Özel Antrenmen Programı: Eğer evde vücut geliştirme programı serisi size ağır geliyorsa veya sizi kesmiyorsa Uzman Danışmanlığı kapsamında yer alan Özel Antrenmen Programı hakkınızı kullanabilir ve kendinize özel antrenmen programı ile çalışmaya başlayabilirsiniz ki bunu spor salonlarında ancak Özel Hocalar yapmaktadır.
4- Kısa Sürede Büyük Sonuç: Evde vücut geliştirme programı ile birkaç ayda sapasağlam kaslarla donatılmış harika bir vücuda ulaşabilirsiniz. Çünkü evde vücut geliştirme programı serisi sizi gereksiz yere yormak yerine, tamamen netice alıcı antrenmanlarla donatılmış bir programdır.
5- Bonuslar: Bu seriye katılarak bölgesel zayıflamadan tutun özel karın antrenmanlarına kadar birbirinden faydalı tam 3 bonusa sahip olursunuz.
Son olarak şunları ifade edelim;
Evde vücut geliştirme programı serisi çok profesyonelce hazırlanmış harika programlardan ve bir o kadar kıymetli bonuslardan oluşuyor.
Artık kararınızı verme zamanı..
Spor salonlarını zengin etmekten bıkmadınız mı ?
Spor salonlarına binlerce TL ödeyerek onları zengin etmek ve böylece hayatınızın bir kısmını oraya rehin vermek yerine
Kendi evinizde minimum aletle maksimim gelişim sağlamak ,
Ve bunu yaparken bir Uzman danışmanlığını,
Hatta dilerseniz Kişiye özel antrenman programını cebinizde bulundurmak çok daha mantıklı değil mi ?
27 Ağustos 2015 Perşembe
Sadece Dambılla Vücut Geliştirme Mümkün mü?
Vücut geliştirme yöntemleri blogu olarak bu yazımızda ”sadece dambılla vücut geliştirme, dambılla vücut geliştirme programı, dambılla evde vücut geliştirme, evde 2 dambılla vücut geliştirme” gibi aramalara cevap vermeye çalışacağız.
Sadece Dambılla Vücut Geliştirme Mümkün mü?
Bu soruya hem evet hem de hayır diye cevap verebiliriz.
Neden mi ?
Çünkü vücut geliştirme sadece dambılla yapacağınız hareketlerden ibaret bir olay değildir.
Vücut geliştirmek istiyorsanız yapacağınız hareketlere, elinizdeki vücut geliştirme programına dikkat ettiğiniz kadar beslenmenize ve uykunuza da dikkat etmelisiniz.
Ne alakası mı var ?
Mesela kasların gelişiminin en çok uykuda iken sağlandığını biliyor musunuz?
Buradan hareketle iyi bir uykunun veya uyku düzeninizin olmamasının nelere mal olacağını düşündünüz mü?
Veya evde 2 dambılla vücut geliştirmek için çıktığınız yolda çok güzel çalışıyorsunuz. Ancak kaslarınızın gerektirdiği proteini edinemiyorsunuz.
Bu durumda boşa kürek sallıyorsunuz demektir.
Bunları göz önünde bulundurduğunuzu düşünerek şimdi sizlere dambılla vücut geliştirme programı sunacağız.
Bu program 2009 Türkiye vücut geliştirme şampiyonasında kendi kilosunda 1.olan Oktay Sağnak tarafından hazırlanmıştır. Yazının sonunda kaynak yer almaktadır.
Dambılla vücut geliştirme programı
2009 Türkiye Vücut Geliştirme Şаmpiyonаsı 85 kilo birinсisi ve Sрorts International Atаköy Fitness Müdürü Oktay Sаğnаk, bu programın başlangıç vе orta sеviyеdеki kişiler için uygun оlduğunu söylüyor. Programı uygularkеn dikkat edilmesi gereken nоktaları.
Sadece Dambılla Vücut Geliştirme Mümkün mü?
Bu soruya hem evet hem de hayır diye cevap verebiliriz.
Neden mi ?
Çünkü vücut geliştirme sadece dambılla yapacağınız hareketlerden ibaret bir olay değildir.
Vücut geliştirmek istiyorsanız yapacağınız hareketlere, elinizdeki vücut geliştirme programına dikkat ettiğiniz kadar beslenmenize ve uykunuza da dikkat etmelisiniz.
Ne alakası mı var ?
Mesela kasların gelişiminin en çok uykuda iken sağlandığını biliyor musunuz?
Buradan hareketle iyi bir uykunun veya uyku düzeninizin olmamasının nelere mal olacağını düşündünüz mü?
Veya evde 2 dambılla vücut geliştirmek için çıktığınız yolda çok güzel çalışıyorsunuz. Ancak kaslarınızın gerektirdiği proteini edinemiyorsunuz.
Bu durumda boşa kürek sallıyorsunuz demektir.
Bunları göz önünde bulundurduğunuzu düşünerek şimdi sizlere dambılla vücut geliştirme programı sunacağız.
Bu program 2009 Türkiye vücut geliştirme şampiyonasında kendi kilosunda 1.olan Oktay Sağnak tarafından hazırlanmıştır. Yazının sonunda kaynak yer almaktadır.
Dambılla vücut geliştirme programı
2009 Türkiye Vücut Geliştirme Şаmpiyonаsı 85 kilo birinсisi ve Sрorts International Atаköy Fitness Müdürü Oktay Sаğnаk, bu programın başlangıç vе orta sеviyеdеki kişiler için uygun оlduğunu söylüyor. Programı uygularkеn dikkat edilmesi gereken nоktaları.
Futbol Topu Satın Alma Rehberi
''Meşin yuvarlak'', ''Bir topun peşinden koşan 22 deli'', ''Para peşin kırmızı meşin'' hep futbol topu için sarf edilmiş kelimelerdir. Spor değil, sporun bir dalı olan futbol dünyanın en büyük endüstrisini oluşturur. Her sene milyar dolarları yönetir ve bu spor futbol topuyla oynanır. 20. yüzyılda altın çağını yaşayan bu branş, teknolojinin de yardımıyla futbol topunu devamlı olarak geliştirmiş, daha isabetli vuruş yapılabilen, daha az su emen, daha az şeklini kaybeden topların üretilmesini sağlamıştır. Çok ufak yaşlardan itibaren çocuklar bu sporla tanışabilir, babaları gibi şut atabilmeleri için daha bebekken evde başlayan idmanları sahaya taşırken, öğretmeni ya da antrenörü tarafından daha küçük ve hafif toplara yönlendirilir. Günümüzde resmi olarak 3 boyu bulunan futbol toplarını satın alırken acaba hangi değişkenlere dikkat etmeliyiz?
Futbol topları, yapılarına göre 2'ye ayrılır:
1- Dikişli futbol topları
Bu topların panelleri genellikle elle dikilerek birbirlerine tutturulmuştur. Günümüzde makine dikişli toplar da piyasaya sunulmuştur.
2. Yapıştırma futbol topları
Bu topların panelleri birbirlerine ve altındaki katmana yapıştırılarak üretilmişlerdir.
Futbol topları büyüklüklerine göre 3'e ayrılır:
1-5 numara futbol topları
Fifa tarafından belirlenmiş, 12 yaşından büyüklerin oynayabilecekleri top büyüklüğüdür. Çevresi 68,5-69,5 cm. dir. Ağırlığı 420-445 gram arasındadır.
2- 4 numara futbol topları
8-12 yaş aralığındaki sporcuların oynayabilecekleri top büyüklüğüdür. Çevresi 63,5-66 cm. dir. Ağırlığı 350-390 gram arasındadır.
3-3 numara futbol topları
8 yaşın altındaki sporcuların oynayabilecekleri top büyüklüğüdür. Çevresi 61-62 cm. dir. Ağırlığı 320-350 gram arasındadır.
Futbol topları kullanım amaçlarına göre 3'e ayrılır:
1-Outdoor (Dış saha) futbol topları
Bu topları kısaca televizyonda izlediğimiz maçlarda kullanılan toplar olarak nitelendirebiliriz. Genel özellikleri yukarıdaki gibidir ve 0,8 bar basınç oranına sahip olmalıdır.
2- Futsal topları
Futsal topları salonda kullanıldığı için özel bir deri ile imal edilmiştir ve zıplama özelliği azaltılmıştır. 4 ya da 3 numara olarak kullanılır. 0,6 bar basınca ve 410-430 gram ağırlığa sahip olmalıdır.
3-Plaj futbol topları
Plaj futbolu müsabakalarında kullanılan 5 numara toplardır. Outdoor futbol topları gibi 0,8 bar basınca ve 420-440 gram ağırlığa sahip olmalıdır.
FIFA Onayı nedir?
Futbol topu üreticisi, istemesi halinde imal ettiği topu FIFA'ya göndererek Inpected veya Approved belgesi almak isteyebilir. FIFA gönderilen topu çeşitli testlerden geçirir. Bunlar kısaca şöyle sıralanabilir:
1- Topun büyüklüğü testi
2- Topun yuvarlaklığı testi
3- Topun zıplama testi
4- Topun su emme testi
5- Topun ağırlığının ölçülmesi
6- Topun zamanla minimum basınç kaybetmesinin test edilmesi
7- Topun zamanla şeklini kaybetmemesinin test edilmesi
8- Denge Testi
FIFA'nın onay testlerini merak ediyorsanız aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
FIFA, bu testlerden belli bir ücret de alarak topa bu belgelere haiz olduğuna dair belge verebilir. Üretici de topun üzerine FIFA INSPECTED veya FIFA APPROVED onayı basma hakkı elde eder. Top için verilen belgenin numarası da onayın içinde yazılı olmalıdır.
Diğer etkenler:
Eskiden orijinal hayvan derisinden yapılan toplar günümüzde yerini poliüretan deriye bırakmıştır. Suni deri olarak da bildiğimiz bu malzeme çeşitli katmanlardan oluşur. Bu katmanların sayısı da topun kalitesi ve fiyatını direkt etkiler. Geçmişten günümüze kadar futbol topu genel şeklini korumuştur. 12 adet beşgen ve 20 adet altıgen parçanın birbirlerine yapıştırılması veya dikilmesiyle imal edilir. FIFA onaylı futbol toplarının renkleri genellikle beyaz ağırlıklıdır. Ancak karlı havalarda oynanması gereken müsabakalarda kırmızı, turuncu ya da sarı gibi göz alıcı renklerde futbol topları kullanılır.
Top Tamiri:
Patlayan futbol toplarınızı Uzayspor Top Gun ile kolayca tamir edebilirsiniz.
Hangi Basketbol topu, Basket Topu Ölçüleri, Ebatlar
Basket topu almayı düşünenler için basketbol topu ölçüleri, markalar ve seçenekler gibi aydınlatıcı bilgiler burada yer almaktadır.
Bildiğiniz gibi basketbol topu markaları arasında Nike, Spalding, Kipsta (Decathlon markası), Molten, Wilson gibi tanıdık isimler bulunuyor. Peki basketbol topu resmi ölçüleri nelerdir, basket topu alırken nelere dikkat etmek gerekir?
Fiba ve NBA müsabakalarda kullanılacak basket topları hakkında belirli standartlar getirmiştir. Bunlar topun imal edildiği malzeme, ebat-ağırlık ve belirli testleri geçme şeklindedir.
Basketbol topu ölçüleri: Erkekler için resmi maçlarda kullanılan basket topları 7 numara olarak bilinen ebatlardadır. Dilerseniz daha kolay kavranan ve daha hafif olan 5 veya 6 no’lu topları da kullanabilirsiniz. 5 no’lu toplar 7 yaş-13 yaş arası çocuklar için uygunken, 6 no’lu basketbol topları 14 yaş ve üstü kız çocuklar için önerilmektedir.
Uluslararası maçlarda kullanılan basket topu ölçüleri (7 no’lu ebat) yetişkin erkekler için 75-76 cm çevre uzunluğu (29,5-30 inch) ve 567-624 gr. (20-22 oz.) ağırlık olarak belirlenmiştir. (Fiba üst sınırları 78 santim ve 650 gram). Bayanların müsabakalarında kullanılan 6 no’lu basket topu ölçüleri ise 72–74 cm (28.5 and 29″) ve 510-567 gramdır (18-20 oz). Size 5 olarak bilinen 5 no’lu basketbol topu ebatları ise 69-71 cm ve 454-510 gramdır.
FIBA basket topu standartları arasında top yüzeyinin deri veya suni-kompozit-sentetik deri olması (alt düzey müsabakalar için kauçuk), alerjik reaksiyonlara yol açacak zehirli veya ağır metaller taşımaması da bulunmaktadır. Ayrıca 1,8 metre yükseklikten bırakılan topu 1,3 metreye kadar zıplaması gerekmektedir.
Basket topu alırken dikkat edilmesi gerekenler arasında öncelikle ergonomik kavrama ve top kontrolü, dayanaklılık, ebat (elinize uygunluk) ve sıçrama kalitesi gibi unsurlar yer almaktadır. Topu kullanacağınız yer de önemlidir (zemin durumu ve iç mekan veya dış mekan-indoor-outdoor). Bu bakımdan açık havada beton zeminler için mukavameti yüksek toplar tercih etmeniz daha yararlı olacaktır.
En kaliteli basket topu hangisi derseniz, elbetteki resmi maç topları bu konuda ipi göğüslemektedir. Siz de NBA, FIBA, Türkiye Basketbol Ligi veya Euroleague maç topu satın alarak bu keyfe ortak olabilirsiniz. Maç topları yıl itibarıyla değişebilmekte olup Spalding TF1000, Nike Euroleague gibi modeller bulabilirsiniz. İç mekanlara özel tasarlanmış bu topların derin kanallı tasarımı ile kavraması oldukça kolaydır. Basketbol maç topu fiyatları 120-250 TL civarındadır.
Antremanlar için özel olarak üretilen basketbol topları da mevcuttur. Örneğin uzun mesafe şut yeteneğini artıran ve kasları güçlendiren daha ağır (1,4 kg. gibi) basket topları da mevcuttur. Şut yüzdesini artırmaya yönelik daha büyük (31,5 inç çevreli) antreman topları da bulunmaktadır.
Fiba ve NBA müsabakalarda kullanılacak basket topları hakkında belirli standartlar getirmiştir. Bunlar topun imal edildiği malzeme, ebat-ağırlık ve belirli testleri geçme şeklindedir.
Basketbol topu ölçüleri: Erkekler için resmi maçlarda kullanılan basket topları 7 numara olarak bilinen ebatlardadır. Dilerseniz daha kolay kavranan ve daha hafif olan 5 veya 6 no’lu topları da kullanabilirsiniz. 5 no’lu toplar 7 yaş-13 yaş arası çocuklar için uygunken, 6 no’lu basketbol topları 14 yaş ve üstü kız çocuklar için önerilmektedir.
Uluslararası maçlarda kullanılan basket topu ölçüleri (7 no’lu ebat) yetişkin erkekler için 75-76 cm çevre uzunluğu (29,5-30 inch) ve 567-624 gr. (20-22 oz.) ağırlık olarak belirlenmiştir. (Fiba üst sınırları 78 santim ve 650 gram). Bayanların müsabakalarında kullanılan 6 no’lu basket topu ölçüleri ise 72–74 cm (28.5 and 29″) ve 510-567 gramdır (18-20 oz). Size 5 olarak bilinen 5 no’lu basketbol topu ebatları ise 69-71 cm ve 454-510 gramdır.
FIBA basket topu standartları arasında top yüzeyinin deri veya suni-kompozit-sentetik deri olması (alt düzey müsabakalar için kauçuk), alerjik reaksiyonlara yol açacak zehirli veya ağır metaller taşımaması da bulunmaktadır. Ayrıca 1,8 metre yükseklikten bırakılan topu 1,3 metreye kadar zıplaması gerekmektedir.
Basket topu alırken dikkat edilmesi gerekenler arasında öncelikle ergonomik kavrama ve top kontrolü, dayanaklılık, ebat (elinize uygunluk) ve sıçrama kalitesi gibi unsurlar yer almaktadır. Topu kullanacağınız yer de önemlidir (zemin durumu ve iç mekan veya dış mekan-indoor-outdoor). Bu bakımdan açık havada beton zeminler için mukavameti yüksek toplar tercih etmeniz daha yararlı olacaktır.
En kaliteli basket topu hangisi derseniz, elbetteki resmi maç topları bu konuda ipi göğüslemektedir. Siz de NBA, FIBA, Türkiye Basketbol Ligi veya Euroleague maç topu satın alarak bu keyfe ortak olabilirsiniz. Maç topları yıl itibarıyla değişebilmekte olup Spalding TF1000, Nike Euroleague gibi modeller bulabilirsiniz. İç mekanlara özel tasarlanmış bu topların derin kanallı tasarımı ile kavraması oldukça kolaydır. Basketbol maç topu fiyatları 120-250 TL civarındadır.
Antremanlar için özel olarak üretilen basketbol topları da mevcuttur. Örneğin uzun mesafe şut yeteneğini artıran ve kasları güçlendiren daha ağır (1,4 kg. gibi) basket topları da mevcuttur. Şut yüzdesini artırmaya yönelik daha büyük (31,5 inç çevreli) antreman topları da bulunmaktadır.
Yoga Malzemeleri
Yoga, fiziksel ve zihinsel olarak kendimizi kontrol altına alabilmek demektir. Duruş bozuklukları, yorgunluk, stres gibi hem zihinsel hem bedensel sorunlar düzenli yoga aktivitesiyle ortadan kalkar. İnsanın dengesini bulmasına yardım eder. Yoga için kullanacağınız malzemeler ulaşılmaz değil, spor malzemeleri satan mağazalarda bulacağınız ekipmanlardır.
Gerekli yoga malzemeleri;
Yoga başlarken size gerekli en önemli şeylerden biri yoga hakkında başlangıç kitabıdır. Yoga eğitmenleriyle yogaya başlasanız bile, ki bu önerimdir, mutlaka bir kitap edinin. Böylece, yoga derslerinize ek olarak size yogayı daha çok sevdirecektir.
Yoga malzemesi denince ilk olarak herkesin aklına yoga matı gelecektir. Yogada kullanacağınız mat çok önemlidir. Alacağınız mat orta incelikte ancak üzerinde rahat edeceğiniz bir mat olmalıdır. Boyunuza uygun ölçülere sahip olmalıdır. Doğada çözünen maddelerde yapılan yoga matları hem sizi hem çevreyi koruyacaktır. En önemlisi de matınızın kişisel olmalıdır. Hijyenik sebeplerden dolayı sadece size ait bir mat daha sağlıklı olacaktır. Bu matların da belirli aralıklarla temizlenmesi üzerinde bakteri üremesini engelleyecektir. Bir diğer önemli unsur da matı açıp serdiğinizde kaymayacak olmasıdır. Pilates için kullandığınız bu özelliklere uygun bir matınız varsa, yoga için yeni bir tane almanıza gerek yoktur.
Yoga için giyeceğiniz kıyafetler de çok önemlidir. Rahat, hava geçiren kumaşlarda olması gereklidir. Bazı hareketlerde üzerinizden sıyrılmayacak ve rahat ancak aynı zamanda vücudunuzu saran yoga taytlardan da giyebilirsiniz.
Yoga battaniyelerinden de en az üç tane edinmeniz bazı duruşlar için gereklidir. Bu battaniyeler bazı duruşlarda sert zemine değmemek için zemini yumuşatmak için kullanılır. Baş üstü duruşlarda başımızın üstüne konulur.
Yoga blokları da özellikle yeni başlayan ve henüz esneklik kazanamamış kişiler için alınması gereken malzemedir. Yoga bloğu bulamazsanız standart yoga blogu ölçülerinde (7.5x15x23cm) sağlam bir kutu ile de aynı işi görebilirsiniz.
Yoga silindiri de omurga çalışırken desteklemek için kullanılır. Bazı çalışmalar için gerekli bir malzemedir.
Yoga kemeri ise esnetme çalışmalarında kullanılması gereken bir ekipmandır.
Serbestçe çalışacağınız bir alan olması ve sizi sıkmayan bir atmosferde çalışmak yoga için gereklidir. Bazı hareketlerde destek alacağınız boş bir duvar da daha faydalı olacaktır.
Yoga matı seçerken nelere dikkat etmeli?
Yoga yapmaya karar verdik, ilk derse gittik ve bir yoga stüdyosunda denedik. Tamam, yoga iyi. Arada kaydık mı? Dizlerimiz mi acıdı? Yoksa üzerinde duruşları yaptığımız mat fazla mı kalındı, yeri hiç hissedemedik? Akşam eve gidince internette bir baktık ki çeşit çeşit mat var? Peki hangisi bizim için doğru olanı?
Stüdyolarda genellikle yoga matları bütün öğrencilere tek tip olarak veriliyor, ya da bazı stüdyolarda olmayanlar için fazladan matlar bulunduruluyor. Kendi yoga matına sahip olmanın iki avantajı var! İlki uygun kalınlık, kaymazlık ve yüzeye tutunabilme özelliklerini seçebilme özgürlüğü, ikincisiyse temizlik ve hijyen açısından matın yalnızca tek sahibinin olması. Üzerinde terlesek de, sürünsek de, temizliği, bakımı, kokusuyla her şeyi bize ait.
Peki nasıl seçeceğiz?
Genellikle bir yoga matı 3 ya da 4 mm’den daha ince olmuyor. Bazılarımız bu incelikteki matlardan memnun kalırken, bazılarımızsa daha kalın ve eklemlerimizi destekleyen matları tercih ediyoruz. Eğer matı çok kalın seçersek Vrksasana (Ağaç Duruşu) gibi denge duruşlarında ayağımız mata hafifçe gömülebiliyor. Yeri tam olarak hissedip ayağımızla yerden tam destek alamıyoruz. Mat seçerken ayrıca boy da rol oynuyor. Uzun boy biraz daha büyük bir mat demek. Duruşları uygularken hissedilen rahatlık ve matın ne derece dışına taşıp taşmadığımıza dikkat etmek seçim yaparken yardımcı olabilir.
Ne tür yoga yaptığımız da mat seçimimizde diğer bir etken. Eğer Ashtanga yoga veya Vinyasa yapıyorsak matımızın yüzeyinin kaydırmazlığı ön planda. Hatha yoga yapıyorsak basit ve uygun derecede kaydırmazlığı olan bir yoga matı yeterli.
Öncelikle eğer stüdyoda standart olarak kullanılan kalın malzemeden matlar zaten mevcutsa belki de onların üzerine son derece ince tasarlanmış kendi matımızı serebiliriz. Kimi stüdyolarda yine standart renk uygulamaları olduğundan önceden mat rengi konusunda kısıtlama var mı sormakta fayda var. Eğer stüdyo kendi matını kendin getir gibi bir tutumu benimsemişse bu kez matın çok ince olması özellikle yeni başlayanlar için dizlerin, ellerin, dirseklerin ve kuyruk sokumu kemiğinin yere dayandığı duruşlarda rahatsızlık verici olabilir.
Yoga matlarının yüzey dokusu da kaymazlığı arttıran veya azaltan etkenlerden biri. Çeşit çeşit yüzey dokusu var. Kimisi malzemenin kendinden hafif pürüzlü, kimisi ufak çıkıntılı topçuklar, ya da dalgalı çizgiler halinde. En uygun olanını bulmak için denemek en iyi yol.
Dahası, ekolojik, yani tümüyle çevreci ve yeşil yoga matları da var! Türkiye’de henüz bu matlardan pek bulunmasa da, yurtdışında doğal kauçuktan geri dönüşümlü matlar satılıyor. Bunların arasında en önde gelen markalar Manduka ve Jade. Mesela Manduka Amazon ormanlarında kesim yapılarak elde edilen kauçuğu özellikle kullanmıyor! Manduka’nın Eko-Mat’ı kesinlikle hiçbir plastik bazlı zehirli madde içermediği gibi PVC katkısı da yok ve tamamen geri dönüştürülebilir bir ürün. Manduka’da olan bu özelliklerin çoğu Jade markasında da var. Hatta Jade aşırı terleme sonucu elleriniz ya da ayaklarınız ıslandığında bile kaymazlığı ile iddialı. Gaiam ve Eco Mat da doğa dostu matlar üretiyor. Diğer markalardan ekolojik yoga matlarını bu adreste bulmak mümkün. Doğal kauçuktan üretilen yoga matlarının kendine özgü bir kokusu var. Latekse alerjisi olanlar kauçuk matlardan uzak durmalı! Koku, mat kullanıldıkça ve düzgün, dönemsel temizlikle hafifleyebiliyor. Ancak çevre dostu olmanın bedeli kauçuk kokusu bir yerde. Diğer taraftan kauçuk matlar doğrudan güneş altında uzun saatler bırakılırsa zarar görebiliyorlar. Eğer kesinlikle kauçuk kullanamıyorsak o zaman TPE (Termal Plastik Elastomer maddesi hidrojen ve karbondan elde ediliyor ve tamamen geri dönüşümlü) adı verilen yeni nesil bir malzemeden üretilmiş yoga matları Gogo markasıyla bulunabilir. Benim de ilk yoga matım 6 mm.’lik bir Gogo ve hala kullanıyorum. Ayrıca bir Mandukam var, onu daha çok sert yüzeylerde incinmemek için tercih ediyorum.
Yüzde yüz pamuktan yoga matları da var. Bu matlar genellikle Ashtanga ve Bikram yoga gibi yoga türleri çalışılırken aşırı teri emme özellikleri nedeniyle tercih ediliyorlar. Ne var ki pamuk yoga matları sert bir yüzeyin üzerinde kayma riski taşıyor! Barefoot Yoga, Gaiam gibi markaların doğa dostu organik pamuktan yoga matlarını bulabilirsiniz. Yoga aksesuarları satan Yoga Accessories gibi sitelerde bir örneğini bulabilirsiniz. Ben hiç pamuklu vb. malzemeden bir mat denemedim. Arada Tchibo mağazalarında da satışa çıktığını görmüştüm.
Ayrıca, Manduka‘nın sitesinde, Yogaşala, Yogatime, Cihangir Yoga gibi stüdyolarda matın üzerine serilen ince, kaydırmaz ve ter emici özelliği olan bazı örtüler, havlular, ayrıca yoga matları da bulabilirsiniz.
Yoga stüdyolarında çeşitli matlarla denemeler yaparak ne tür bir mata ihtiyaç duyduğumuzu belirleyebiliriz. Yoga matları başlangıçta özellikle yeni öğrenenler için yararlı ve ileri seviyede zorlayıcı, hassas duruşlarda kazaları, sakatlanma riskini azaltmaya yarıyor.
Koşu Bandı ile Evde Spor Keyfi
Spor her insanın hayatında olması gereken önemli bir aktivitedir. Sadece daha fit ve formda bir vücuda kavuşmak için değil aynı zamanda daha aktif daha enerjik ve daha zinde bir yaşam için insan hayatının vazgeçilmezlerinden olmalı. Yaş grubu fark etmeksizin sağlıklı ve daha uzun ömürlü yaşam dileğinde olanlara ilk tavsiye edilen şey spordur.
Kısacası sporu sadece zayıflama maksatlı olarak düşünmek yanlış olur. Düzenli aralıklar ile hayatımızın her evresinde yapmamızın aslında şart olduğu bir şeydir. Spor hakkında böyle düşünen herkesi spora davet ediyoruz. Eğer bir spor salonuna gitmek için zaman bulamıyorum ya da bütçem elvermiyor diyorsanız koşu bandı sizin için ideal bir seçenek olabilir.
Peki Koşu Bandı Seçiminde Nelere Dikkat Etmeli?
Koşu bandı satın alırken ilk dikkat etmeniz gereken şey taşıma kapasitesidir. Yani kilonuza göre bir alet satın almanız gerekir. Ayrıca motor gücü ile de taşıma kapasitesine göre olmalı. Fazlasını almanız durumunda fazla enerji tüketimi gerçekleşir.
Diğer bir dikkat edilmesi gereken kriter ise bant genişliği yani yürüme alanıdır. Bu seçimi yine fiziksel özelliklerinize göre yapmalısınız. Zemin de üçüncü kriter olarak sayılabilir. Ensek yapılı ve darbe emici olmalı. Ayrıca çok teknik özellikli bir koşu bandı satın almak isterseniz eğim özelliklerine de dikkat etmelisiniz.
Size uygun bir koşu bandı ile evde spor keyfini sonuna kadar yaşayabilirsiniz.
Posted in Koşu BandıTagged koşu bandı modelleri, spor yapmak
Pilates Uygulamalarının Temel Prensipleri
Posted on Mart 26, 2015
Pilates Uygulamalarının Temel Prensipleri
Son yıllarda dünyanın her yerinde oldukça yoğun şekilde uygulanmakta olan bir spor uygulaması olarak öne çıkmakta olan pilates uygulamaları dünyanın her yerinde herkes tarafından oldukça yoğun şekilde ilgi görüyor. Özellikle de vücut fonksiyonlarına, vücut yapısına ve vücut rahatsızlıklarına yönelik olarak oldukça zengin bir etkide bulunuyor olması her türlü amaç doğrultusunda oldukça yoğun ve sık bir şekilde kullanılmasına neden oluyor. Özellikle de insan vücudunda yaratmakta olduğu olumlu etkiler nedeni ile oldukça yoğun bir şekilde kullanılmakta olan bir spor uygulaması ile dünyanın her yerinde modern dünyanın en popüler trendleri ağırlık sehpası ile arasında kendisine yer buluyor.
Pilates Neden Yapılır?
Pilates uygulamaları son derece zengin bir etki kapsamına sahip olması ile birlikte vücutta fiziki olarak daha esnek bir yapı ve var olan sorunların giderilmesine yönelik olarak olumlu etkiler sağlıyor. Ancak pilates uygulamalarının son derece geniş bir kapsama sahip olması nedeni ile de doğru şekilde her bir uygulamasının yapılabilmesi gerekiyor. Bu şekilde pilates uygulamalarının bu tüm olumlu etkilerinden en iyi şekilde yararlanabilme imkanına sahip olunabiliyor. Bunun için profesyonel destek alınması çok daha büyük bir avantaj sağlayacağından kesinlikle profesyonel ve akademik uzmanlığa sahip olan pilates eğitmenlerinden tüm pilates uygulamalarına yönelik olarak destek alınması daha kaliteli ve başarılı uygulamalar gerçekleştirilebilmesine yardımcı oluyor.
Ağırlık sehpası
Ağırlık Sehpası
Pilates Prensiplerinin Amacı Nedir?
Pilates uygulamalarının temel olarak altı prensibi bulunuyor. Bu prensipler ile pilates uygulamalarının şekillenmesi sağlanabiliyor. Günümüzde pilates uygulamalarında var altı prensip ise konsantrasyon, kontrol, merkezleme, akıcı hareket, kesinlik ve nefes olarak 6 ana başlık altında toplama mümkün oluyor. Pilates uygulamalarının her birinde bu temel prensipler üzerinden uygulamalar şekillendirilerek, vücudun daha esnek bir yapıya sahip olması sağlanabiliyor. Günümüzde uygulanan pilates uygulamalarının her bir etkisi günlük yaşamın daha kaliteli ve daha başarılı olmasında önemli etkiler sağlıyor.
Pilates Prensipleri ve Gerekli Malzemeler
Özellikle de günümüzde pilates uygulamaları sayesinde edinilen nefes prensibi sayesinde nefes alış verişi, paniklenmeden sırtın arka bölümüne ve altına derin nefes alınması ile tüm nefesi tamamı ile dışarıya üflemek yöntemi ile olması gerektiğini belirtiyor. Bu şekilde nefes alıp vererek kanın temizlenmesi sağlanabiliyor ki bu durumda çok daha dinç ve çok daha dinamik bir vücuda sahip olabilme imkanı sağlıyor. Bu gibi günlük yaşam içerisinde doğrudan etkilerde sağlamakta olan uygulamalar olarak pilates uygulamalarının yaşamın her alanında son derece önemli etkileri bulunuyor. Pilates uygulamalarının doğru bir şekilde yapılabilmesi için gerekli olan ürün grupları arasında ağırlık sehpası gibi farklı ürün çeşitleri bulunuyor. Ağırlık sehpası ile vücudun tam gerekli olduğu gibi şekil alabilmesi ve çok daha başarılı pozisyonda ağırlık egzersizlerinin gerçekleştirilebilmesine yardımcı oluyor. Dayanıklı yapısı ve çok daha rahat pozisyon alabilme imkanı sunması gibi oldukça önemli özellikleri ve avantajları bulunuyor olması nedeni ile de pilates uygulamalarında sıklıkla kullanılıyor.
Yüzme Malzemeleri Nasıl Seçilir?
Deniz, kum, güneş... Kızgın kumlardan serin sulara atlamanın tam zamanı. Yazın büyük bir çoğunluğunu denizde, havuzda ya da bulduğumuz doğal ortamlarda yüzerek geçiririz. Yüzme sporu zevkli ama içinde tehlikeler barındıran bir spordur. Yüzme sporu dikkat etmediğimizde bazen ölümle bile sonuçlanabilir. Bu sporun tehlikelerini minimuma indirmek hem biraz dikkate hem de kullandığımız malzemelerimize bağlıdır. Bizi rahatsız eden bir mayoyla fazla yüzemeyiz ya da içine su kaçıran bir yüzme gözlüğü bize zarar verebilir. Bu yüzden ilk önce alacağımız malzemeleri doğru seçerek tehlikelerden kendimizi korumaya başlayabiliriz.
Yüzme malzemesi nasıl seçilir?
• Mayo- Şort: Hangi ortamda olursa olsun yüzerken kullanacağımız öncelikli ihtiyacımız mayo ve şorttur. Erkekler için slip, uzun ya da kısa şortlar yüzmek için çok uygun olacaktır. Kadınlar için ise renk renk, desen desen, cıvıl cıvıl bir sürü modelde, kalitede mayolar, bikiniler, kapalı kadınlar için haşemalar bulunmaktadır. Bu kadar seçeneğin arasında kaybolmanız çok normal. Fakat rahat bir şekilde yüzmek istiyorsanız tek parçalı mayolar doğru bir seçim olacaktır. Aldığınız ürünün su tutma özeliğine dikkat etmelisiniz. Bu özellik sizin daha rahat yüzmesiniz sağlayacaktır. Aldığınız mayonun, şortun sudan çıktığınızda şeffaflaşmasını istemiyorsanız renk seçiminizi koyu renklerde yapmalısınız. Yüzdükten sonra aldığınız ürünü suda durulamanız ürününüzün ömrünü uzatacaktır
• Yüzme gözlüğü: Yüzme gözlüğü yüzmedeki tehlikeleri en aza indirmek için gerekli bir malzemedir. Yüzdüğümüz yere bağlı olarak gözümüzü suyun kimyasallarından, pisliklerinden korumamızı sağlar. Ayrıca gözlük kullanımı yüzerken kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Gözlük seçimi yaparken maddiyat önemli değildir. Çünkü pahalı bir gözlükle denizin altında istediğiniz görüntü kalitesini vermeyebilir. Yüzme gözlüğünde rahatlık aranan bir özellik değildir. Geniş açılı görüş sağlayan büyük gözlüklerin yanında küçük gözlüklerde mevcuttur. Gözlük seçiminde önemli olan suyun altında içine su geçirmemesi ve rahatça etrafa bakabilmenizdir.
• Yüzme bonesi: Bone genelde yüzme havuzlarındaki hijyeni sağlamak için kullanılır. Mayonuza, şortunuza uygun renklerde alabilirsiniz. Saçınız kuruyken takmanız sizin için daha iyi olacaktır. Aksi durumda başınızdan sürekli kayarak çıkacaktır. Bonenizi yüzmeden sonra duru suyla yıkamanız önerilmektedir.
• Kulak tıkacı: Havuzun, denizin suyunun kulağına kaçmasını istemiyorsanız, kulak yapınız hassas ise kullanmanız önerilir.
• Terlik ve havlu: Sudan çıktıktan sonra kullanacağınız su emiciliği yüksek havlu iyi bir seçenek olacaktır. Terliklerinizi ise suya girene kadar ve çıktıktan hemen sonra giymeniz ayak sağlığınız için önemlidir. Terliklerinizin kaymaz, su çeken ve çabuk kuruyan özellikte olmasına dikkat edin.
• Yüzücü tahtası, makarna, kolluk, can yeleği, can simidi: Bu ürünler özellikle yüzmeyi yeni öğrenenler için gereklidir. Suyun üzerinde bu ürünlerden destek alarak kalmanız kolaylaşır. Eğer yüzme konusunda kendinize güvenmiyorsanız bu ürünleri kullanmanız önerilmektedir. Dikkat edeceğiniz tek nokta aldığınız malzemenin sağlam olmasıdır.
Yüzmenin Faydaları Nelerdir?
Yüzmenin Faydaları Nelerdir?
Birçok spor dalı var. Yaptığımız, yapmaya çalıştığımız. Zaten hepimizin düzenli olarak en azından bir sporu her yaşta yapmamız gerekiyor. En azından yürüyüş yapmak, koşmak hepimizin yapabileceği spor türleri arasındadır. Bir de bunlar arasına yüzme eklenebilir. Yüzme kış, yaz kapalı ve açık ortamlarda her şart altında yapılabilecek bir spor dalıdır ve yüzme malzemeleri kullanılır. Ve birçok faydası vardır. Bu faydaları şöyle sıralanabilir:
Yüzme Malzemeleri
Yüzme Malzemeleri
Beden gelişimin en temel sporudur. O yüzden çocuklar doğar doğmaz yüzme ile bebekken tanışmalıdır.
Tüm kaslar çalıştığından kasların gelişimine ve direncine yardımcı olur.
Belli bir yaşam disiplini verir tıpkı diğer sporlar gibi dolayısıyla da kişinin kendine olan özgüvenini artırır.
Kişinin sınırlarını görmesini sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kişide dinginlik yaratır.
Kalp dolaşım sistemini düzenli yapılırsa korur
Sigara ve alkol alışkanlığının azalmasına neden olur
Engelli bir olunsa yapılabilecek bir spor türüdür
Solunum sistemini düzenler
Yüzme Malzemeleri Nelerdir?
Yukarıda bazılarını söyleyebildiğimiz yüzmenin kuşkusuz daha birçok faydası vardır ama kişi eğer yüzecek ise öncelikle yüzme malzemelerine sahip olması gerekir. Bu yüzme malzemeleri nelerdir derseniz gelin onlara bakalım:
Öncelikle kesinle yüzme sporu yapmaya uygun bir yüzücü mayosu.
Gözlük ki yüzerken göze su kaçmaması ve rahat yüzebilmek için
Saçlar için su geçirmeyen kaliteli malzemeden yapılmış, alerji yapmayan bone
Eğer derinlere dalınacak ise el ve ayak paletleri
Kulağın hasar görmemesi için kulak tıkacı yine kaliteli malzemeden yapılmış ve alerji yapmayan
Arzu edilir ise burun klipsi, zorunlu olmamakla beraber kullanılabilir
Yüzmeyi yeni öğrenenler için yüzme tahtası, simit vb.
Özel durumlar için çekme lastiği ve paraşüt
Yüzme sonrası için havlu ve eşofman
Yüzme Malzemeleri Alınırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Yüzme malzemeleri olarak yukarda temel olanları belirttik. Ama bunlar alınırken dikkat edilmesi gereken noktaların altını çizmek gerekiyor. Öncelikle ister mayo olsun, ister palet asla merdiven altı ürünler alınmamalı, garantili ve mümküne sertifikalı olanlar tercih edilmeli. Yüzmek sonuçta bir spordur ve mayo alınırken şıklığına değil, anti alerjik malzemeden yapılan rahat yüzülecek sporcu mayoları tercih edilmelidir. Bikini bu iş için asla ideal değildir. Bilinen yerlerden alınması ise bir diğer önemli noktadır.
Birçok spor dalı var. Yaptığımız, yapmaya çalıştığımız. Zaten hepimizin düzenli olarak en azından bir sporu her yaşta yapmamız gerekiyor. En azından yürüyüş yapmak, koşmak hepimizin yapabileceği spor türleri arasındadır. Bir de bunlar arasına yüzme eklenebilir. Yüzme kış, yaz kapalı ve açık ortamlarda her şart altında yapılabilecek bir spor dalıdır ve yüzme malzemeleri kullanılır. Ve birçok faydası vardır. Bu faydaları şöyle sıralanabilir:
Yüzme Malzemeleri
Yüzme Malzemeleri
Beden gelişimin en temel sporudur. O yüzden çocuklar doğar doğmaz yüzme ile bebekken tanışmalıdır.
Tüm kaslar çalıştığından kasların gelişimine ve direncine yardımcı olur.
Belli bir yaşam disiplini verir tıpkı diğer sporlar gibi dolayısıyla da kişinin kendine olan özgüvenini artırır.
Kişinin sınırlarını görmesini sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kişide dinginlik yaratır.
Kalp dolaşım sistemini düzenli yapılırsa korur
Sigara ve alkol alışkanlığının azalmasına neden olur
Engelli bir olunsa yapılabilecek bir spor türüdür
Solunum sistemini düzenler
Yüzme Malzemeleri Nelerdir?
Yukarıda bazılarını söyleyebildiğimiz yüzmenin kuşkusuz daha birçok faydası vardır ama kişi eğer yüzecek ise öncelikle yüzme malzemelerine sahip olması gerekir. Bu yüzme malzemeleri nelerdir derseniz gelin onlara bakalım:
Öncelikle kesinle yüzme sporu yapmaya uygun bir yüzücü mayosu.
Gözlük ki yüzerken göze su kaçmaması ve rahat yüzebilmek için
Saçlar için su geçirmeyen kaliteli malzemeden yapılmış, alerji yapmayan bone
Eğer derinlere dalınacak ise el ve ayak paletleri
Kulağın hasar görmemesi için kulak tıkacı yine kaliteli malzemeden yapılmış ve alerji yapmayan
Arzu edilir ise burun klipsi, zorunlu olmamakla beraber kullanılabilir
Yüzmeyi yeni öğrenenler için yüzme tahtası, simit vb.
Özel durumlar için çekme lastiği ve paraşüt
Yüzme sonrası için havlu ve eşofman
Yüzme Malzemeleri Alınırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Yüzme malzemeleri olarak yukarda temel olanları belirttik. Ama bunlar alınırken dikkat edilmesi gereken noktaların altını çizmek gerekiyor. Öncelikle ister mayo olsun, ister palet asla merdiven altı ürünler alınmamalı, garantili ve mümküne sertifikalı olanlar tercih edilmeli. Yüzmek sonuçta bir spordur ve mayo alınırken şıklığına değil, anti alerjik malzemeden yapılan rahat yüzülecek sporcu mayoları tercih edilmelidir. Bikini bu iş için asla ideal değildir. Bilinen yerlerden alınması ise bir diğer önemli noktadır.
Yüzme Gözlüğü Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Yüzme Gözlüğü Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Gözlük üretimleri sürekli değiştiği için artık sadece seçim yaparken gözlüğün rengine ve boyutuna bakarak satın almamalısınız. İyi bir yüzme gözlüğü satın alabilmeniz için dikkat etmeniz bir takım hususlar bulunmaktadır. Yüzme gözlüğü seçerken öncelikle dikkat etmeniz gereken nokta sızıntı olup olmadığını kontrol etmenizdir. Gözlüğü taktıktan sonra kendinizi rahat hissetmeniz de gereklidir. Herkesin yüzüne uygun şekilde oturan gözlükler sizin yüzünüz için ideal olmayabilir. Bu durumda gözlükleri önce yüzünüze oturan cinsten seçerek daha sonrasında burun kısmındaki ayarlarını yaparak tekrar kontrol etmeniz gereklidir, yüzme malzemeleri satan yerlerde bu ayarın nasıl yapıldığını bilmiyorsanız öğrenebilirsiniz. Küçük yüzlü biriyseniz veya çocuğunuz için yüzme gözlüğü bakıyorsanız bu detaylara önem vermelisiniz. Yüzme gözlükleri pek çok farklı türde kişi için üretilmektedir. Örneğin kadın modelleri erkek modellerine göre daha küçük boyutlarda ve farklı renklerde üretilmektedir. Gözlüğün aynı zamanda size uyumlu olması için burun bölgenize tamamen oturmasına dikkat etmelisiniz. Burun bölgenize iyi oturan bir gözlüğün su geçirmemesine de dikkat edilmelidir. Fazla sıkı gözlüklerin de baş ağrısına ve sağlık problemlerine yol açabileceğini aklınızdan çıkartmamalısınız.
Yüzme Malzemeleri
Yüzme Malzemeleri
Yüzme Gözlüğünün Faydaları Nelerdir?
Profesyonel bir yüzücü olun, ya da sadece amatör olarak bu işi kendi zevkiniz için yapın, size uygun olan bir yüzme gözlüğünü kullanmanız sağlığınız açısından önemli bir durumdur. Gözlükler suyun altında görme kabiliyetlerinizi daha da kolay bir hale getirir. Gözlerin klor ve diğer kimyasal maddelerden su içinde etkilenmesini önler. Gözlük, suyu gözlerden uzak tutarken aynı zamanda gözünüzü daha da rahat hissetmenize yol açar. Yüzme gözlüğü seçerken çerçevesinin şeklini, boyutunu ve lensinin yapısını iyice tespit etmelisiniz. Yüz şekliniz, göz şekliniz, yüzme becerileriniz ve yüzmek istediğiniz ortam yüzme malzemeleri satan yerlerde seçim yaparken göz önünde bulundurulmalıdır.
Yüzme Gözlükleri Neden Kullanılır?
Yüzme gözlüklerinin amacı tamamen estetik bir görüntü oluşturması ya da yeni bir moda akımı yaratması değildir. Yüzme gözlükleri sayesinde gözünüzün su ile teması engellenerek tehlikeli kimyasal maddelerin sağlığınıza zarar vermesini önleyebilirsiniz. Görüş açınızı da genişletebileceğiniz bu gözlükler sayesinde yüzme şartlarını en konforlu ve güvenilir hale getirebilirsiniz. Gözlükler aynı zamanda ultraviyole gibi zararlı ışınlardan korunmak için de kullanılır. Yüzdüğünüz ortamında ışıkları suyun altında daha fazla zarar verebileceğinden dolayı bu durumların önüne geçilir. Ayrıca ortamınızın ışıklandırmasına göre görüşünüz rahatlarken, parlama ve ışıldama gibi sorunlardan ortaya çıkan göz rahatsızlıkları tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Profesyonel yüzücüler ise yüzme gözlüklerini kesinlikle kullanmalıdır. Göze suyun kaçmaması aynı zamanda daha hızlı yüzmek demek olduğu için yüzme gözlüğü bu iş ile profesyonel olarak uğraşanların ya da uğraşmak isteyenlerin kesinlikle kullanması gereken bir malzemedir. Kullanım amacınız ne olursa olsun profesyonel ya da amatör olun, yüzme gözlükleri ile yüzme keyfinizi iki katına çıkartabilirsiniz.
Gözlük üretimleri sürekli değiştiği için artık sadece seçim yaparken gözlüğün rengine ve boyutuna bakarak satın almamalısınız. İyi bir yüzme gözlüğü satın alabilmeniz için dikkat etmeniz bir takım hususlar bulunmaktadır. Yüzme gözlüğü seçerken öncelikle dikkat etmeniz gereken nokta sızıntı olup olmadığını kontrol etmenizdir. Gözlüğü taktıktan sonra kendinizi rahat hissetmeniz de gereklidir. Herkesin yüzüne uygun şekilde oturan gözlükler sizin yüzünüz için ideal olmayabilir. Bu durumda gözlükleri önce yüzünüze oturan cinsten seçerek daha sonrasında burun kısmındaki ayarlarını yaparak tekrar kontrol etmeniz gereklidir, yüzme malzemeleri satan yerlerde bu ayarın nasıl yapıldığını bilmiyorsanız öğrenebilirsiniz. Küçük yüzlü biriyseniz veya çocuğunuz için yüzme gözlüğü bakıyorsanız bu detaylara önem vermelisiniz. Yüzme gözlükleri pek çok farklı türde kişi için üretilmektedir. Örneğin kadın modelleri erkek modellerine göre daha küçük boyutlarda ve farklı renklerde üretilmektedir. Gözlüğün aynı zamanda size uyumlu olması için burun bölgenize tamamen oturmasına dikkat etmelisiniz. Burun bölgenize iyi oturan bir gözlüğün su geçirmemesine de dikkat edilmelidir. Fazla sıkı gözlüklerin de baş ağrısına ve sağlık problemlerine yol açabileceğini aklınızdan çıkartmamalısınız.
Yüzme Malzemeleri
Yüzme Malzemeleri
Yüzme Gözlüğünün Faydaları Nelerdir?
Profesyonel bir yüzücü olun, ya da sadece amatör olarak bu işi kendi zevkiniz için yapın, size uygun olan bir yüzme gözlüğünü kullanmanız sağlığınız açısından önemli bir durumdur. Gözlükler suyun altında görme kabiliyetlerinizi daha da kolay bir hale getirir. Gözlerin klor ve diğer kimyasal maddelerden su içinde etkilenmesini önler. Gözlük, suyu gözlerden uzak tutarken aynı zamanda gözünüzü daha da rahat hissetmenize yol açar. Yüzme gözlüğü seçerken çerçevesinin şeklini, boyutunu ve lensinin yapısını iyice tespit etmelisiniz. Yüz şekliniz, göz şekliniz, yüzme becerileriniz ve yüzmek istediğiniz ortam yüzme malzemeleri satan yerlerde seçim yaparken göz önünde bulundurulmalıdır.
Yüzme Gözlükleri Neden Kullanılır?
Yüzme gözlüklerinin amacı tamamen estetik bir görüntü oluşturması ya da yeni bir moda akımı yaratması değildir. Yüzme gözlükleri sayesinde gözünüzün su ile teması engellenerek tehlikeli kimyasal maddelerin sağlığınıza zarar vermesini önleyebilirsiniz. Görüş açınızı da genişletebileceğiniz bu gözlükler sayesinde yüzme şartlarını en konforlu ve güvenilir hale getirebilirsiniz. Gözlükler aynı zamanda ultraviyole gibi zararlı ışınlardan korunmak için de kullanılır. Yüzdüğünüz ortamında ışıkları suyun altında daha fazla zarar verebileceğinden dolayı bu durumların önüne geçilir. Ayrıca ortamınızın ışıklandırmasına göre görüşünüz rahatlarken, parlama ve ışıldama gibi sorunlardan ortaya çıkan göz rahatsızlıkları tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Profesyonel yüzücüler ise yüzme gözlüklerini kesinlikle kullanmalıdır. Göze suyun kaçmaması aynı zamanda daha hızlı yüzmek demek olduğu için yüzme gözlüğü bu iş ile profesyonel olarak uğraşanların ya da uğraşmak isteyenlerin kesinlikle kullanması gereken bir malzemedir. Kullanım amacınız ne olursa olsun profesyonel ya da amatör olun, yüzme gözlükleri ile yüzme keyfinizi iki katına çıkartabilirsiniz.
İlk defa havuza giderken
Yüzmeye yeni başlayacaklara ipuçları
Yüzme bilmiyor olabilirsiniz, hatta ayaklarınızın yere basmadığı derinlikte suyun üzerinde durabileceğinizden bile emin olmayabilirsiniz. Hayatınızda hiç spor yapmamış da olabilirsiniz. Aynı zamanda aşırı kilolu veya sigara tiryakisi de olabilirsiniz. Yaşınızın kaç olduğunun da önemi yok. Bunların hiçbiri yüzmeye başlamamak için mazeret değil. İhtiyacınız olan iki şey var: birincisi kararlı olmak, ikincisi ise yüzülebilecek büyüklükte bir havuz. Yaşadığınız yere yakın bir havuz seçin.
Havuza giderken yanımda neler götürmeliyim?
Mayo, yüzücü gözlüğü, yüzücü bonesi, havlu, terlik, içme suyu, sabun, şampuan (kışın bere).
Mayo olarak kadınların bikini yerine tek parça mayo kullanmaları daha kullanışlı olacaktır. Erkekler tercihe göre slip, uzun veya kısa yüzme şortu kullanabilirler. Sudan çıkınca şeffaflaşmasını istemiyorsanız koyu renk mayoları tercih edin. Mayonuzu her antrenmandan sonra suda durulamanız, mayonuzun ömrünü uzatacaktır. Arada bir de saf sabunla elde yıkayın.
Yüzücü bonesi bazı havuzlarda mecburidir, havuzunuzdan öğreniniz. Biz, havuzunuzun hijyenini düşünüyorsanız, mecburi olmasa dahi bone kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Bonenizi tercihen duş almadan önce saçınız kuruyken takın; böylece yüzerken başınızdan kayıp çıkmasını önlemiş olursunuz. Antrenmanlardan sonra suyla durulayın. Yanınızda bir de yedek bone bulundurun.
Yüzücü gözlüğü ise gözlerinizi havuzun suyunda bulunan kimyasallardan korumak için gereklidir. Yüzücü gözlüğü seçmek gerçekten en başta biraz zordur. Seçerken iyi görünen bir gözlük suda problemler çıkarabilir. En iyi yöntem, arkadaşlarınızın yüzücü gözlüğünü birkaç dakikalığına ödünç alıp havuzda denemektir. Antrenörünüz de doğru yüzücü gözlüğünü seçmenizde size yardımcı olacaktır. En pahalı gözlük en iyisi değildir, alırken satıcıdan size yardım etmesini isteyin, takıp deneyin. Çok rahat bir yüzücü gözlüğü aramayın, çünkü yoktur. Zamanla alışacaksınız. Lens kullanıyorsanız, yüzücü gözlüğüne iyice alıştıktan sonra kullanmanızda zarar yoktur.
Havlu bazı havuzlarda tesis tarafından temin edilmektedir, öğreniniz. Soyunma odasında ayakkabınızı ayağınızdan çıkardığınız an terliğinizi giyin ve havuza girene kadar yere çıplak ayakla basmayın. Antrenman sonrası havuzdan çıkınca terliğinizi giyin ve ayakkabınızı giyene kadar ayağınızdan çıkarmayın. Terliğinizin su çekmeyen, çabuk kuruyabilen bir model olmasına dikkat edin.
Antrenmanlar esnasında vücudunuzun kaybettiği sıvıyı takviye etmek için suya ihtiyacınız olacak. Havuzda terlemezsiniz ama nefes alıp verirken su kaybedersiniz. Kulvarınızın başına suyunuzu koyun (pet veya plastik şişe), antrenman esnasında dinlenirken az miktarlarda (birer-ikişer yudum) içerek antrenmanın sonuna kadar bitirin. Eskiden, spor yaparken su içmenin insanı şişireceği, performansını düşüreceği zannedilirdi. Şu anda her spor dalında antrenmanlar esnasında vücudun su kaybına uğramadan takviye edilmesi öneriliyor. Siz yine de antrenörünüze danışın.
Bere ise kışın antrenman sonrası dışarıya çıkınca üşütmemek için çok önemli.
Havuza girmeden önce duş almak neden gerekli? Her şeyden önce hijyenik nedenlerle. Gerek kendinizin, gerek diğer insanların daha sıhhi bir ortamda spor yapabilmesi için. Diğer bir neden de vücudumuza gözeneklerinden havuz suyunun girmesini en aza indirmek için. Nasıl mı? Eğer havuza girmeden önce iyice duş alıp gözeneklerimizi suya doyurursak, klorlu havuz suyunu vücudumuz daha az çeker ve havuzdan çıkınca daha az klor kokarız. Duş alırken özellikle deodorant, parfüm benzeri maddelerin tamamen vücudumuzdan çıkması için sabun kullanmak da çok önemli.
Yüzme bilmiyor olabilirsiniz, hatta ayaklarınızın yere basmadığı derinlikte suyun üzerinde durabileceğinizden bile emin olmayabilirsiniz. Hayatınızda hiç spor yapmamış da olabilirsiniz. Aynı zamanda aşırı kilolu veya sigara tiryakisi de olabilirsiniz. Yaşınızın kaç olduğunun da önemi yok. Bunların hiçbiri yüzmeye başlamamak için mazeret değil. İhtiyacınız olan iki şey var: birincisi kararlı olmak, ikincisi ise yüzülebilecek büyüklükte bir havuz. Yaşadığınız yere yakın bir havuz seçin.
Havuza giderken yanımda neler götürmeliyim?
Mayo, yüzücü gözlüğü, yüzücü bonesi, havlu, terlik, içme suyu, sabun, şampuan (kışın bere).
Mayo olarak kadınların bikini yerine tek parça mayo kullanmaları daha kullanışlı olacaktır. Erkekler tercihe göre slip, uzun veya kısa yüzme şortu kullanabilirler. Sudan çıkınca şeffaflaşmasını istemiyorsanız koyu renk mayoları tercih edin. Mayonuzu her antrenmandan sonra suda durulamanız, mayonuzun ömrünü uzatacaktır. Arada bir de saf sabunla elde yıkayın.
Yüzücü bonesi bazı havuzlarda mecburidir, havuzunuzdan öğreniniz. Biz, havuzunuzun hijyenini düşünüyorsanız, mecburi olmasa dahi bone kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Bonenizi tercihen duş almadan önce saçınız kuruyken takın; böylece yüzerken başınızdan kayıp çıkmasını önlemiş olursunuz. Antrenmanlardan sonra suyla durulayın. Yanınızda bir de yedek bone bulundurun.
Yüzücü gözlüğü ise gözlerinizi havuzun suyunda bulunan kimyasallardan korumak için gereklidir. Yüzücü gözlüğü seçmek gerçekten en başta biraz zordur. Seçerken iyi görünen bir gözlük suda problemler çıkarabilir. En iyi yöntem, arkadaşlarınızın yüzücü gözlüğünü birkaç dakikalığına ödünç alıp havuzda denemektir. Antrenörünüz de doğru yüzücü gözlüğünü seçmenizde size yardımcı olacaktır. En pahalı gözlük en iyisi değildir, alırken satıcıdan size yardım etmesini isteyin, takıp deneyin. Çok rahat bir yüzücü gözlüğü aramayın, çünkü yoktur. Zamanla alışacaksınız. Lens kullanıyorsanız, yüzücü gözlüğüne iyice alıştıktan sonra kullanmanızda zarar yoktur.
Havlu bazı havuzlarda tesis tarafından temin edilmektedir, öğreniniz. Soyunma odasında ayakkabınızı ayağınızdan çıkardığınız an terliğinizi giyin ve havuza girene kadar yere çıplak ayakla basmayın. Antrenman sonrası havuzdan çıkınca terliğinizi giyin ve ayakkabınızı giyene kadar ayağınızdan çıkarmayın. Terliğinizin su çekmeyen, çabuk kuruyabilen bir model olmasına dikkat edin.
Antrenmanlar esnasında vücudunuzun kaybettiği sıvıyı takviye etmek için suya ihtiyacınız olacak. Havuzda terlemezsiniz ama nefes alıp verirken su kaybedersiniz. Kulvarınızın başına suyunuzu koyun (pet veya plastik şişe), antrenman esnasında dinlenirken az miktarlarda (birer-ikişer yudum) içerek antrenmanın sonuna kadar bitirin. Eskiden, spor yaparken su içmenin insanı şişireceği, performansını düşüreceği zannedilirdi. Şu anda her spor dalında antrenmanlar esnasında vücudun su kaybına uğramadan takviye edilmesi öneriliyor. Siz yine de antrenörünüze danışın.
Bere ise kışın antrenman sonrası dışarıya çıkınca üşütmemek için çok önemli.
Havuza girmeden önce duş almak neden gerekli? Her şeyden önce hijyenik nedenlerle. Gerek kendinizin, gerek diğer insanların daha sıhhi bir ortamda spor yapabilmesi için. Diğer bir neden de vücudumuza gözeneklerinden havuz suyunun girmesini en aza indirmek için. Nasıl mı? Eğer havuza girmeden önce iyice duş alıp gözeneklerimizi suya doyurursak, klorlu havuz suyunu vücudumuz daha az çeker ve havuzdan çıkınca daha az klor kokarız. Duş alırken özellikle deodorant, parfüm benzeri maddelerin tamamen vücudumuzdan çıkması için sabun kullanmak da çok önemli.
Havuz Gözlüğü Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Havuz Gözlüğü Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yüzme ister profesyonel anlamda yapılan bir spor olsun, ister amatörce gerçekleştirilen bir aktivite olsun, tam anlamı ile bilinerek ve gerekli aksesuarlar kullanılarak yapılan bir faaliyet olmalıdır. Yüzme keyif veren, yüksek derecede enerji harcatan bir spor dalıdır. Ancak bilinçli ya da uzman kişiler gözetiminde yapılmaması durumunda kötü sonuçlar doğurabilmesi de mümkündür.
Yüzme sporu içerisinde kullanılan birçok aksesuar bulunmaktadır. Mayo, bone, yüzücü gözlükleri, deniz gözlüğü, yüzme maskeleri, maskeli gözlük, şnorkel gibi değişik yüzme ile alakalı aksesuar çeşitleri piyasada mevcuttur. Özellikle yüzücü gözlüğü alırken dikkat edilmesi gereken bazı ayrıntılar bulunmaktadır. Doğru yüzücü gözlüğü kullanmak özellikle göz sağlığı açısından önemlidir. Gözlük su altındaki görüşü sağlar, gözü ultraviyole gibi zararlı ışınlardan korur, klor veya diğer kimyasal maddelerden gözleri korumaya yarar. Gözlük alırken, uzun süre suda kaldığınızda yüzünüze rahatsızlık vermemesine dikkat edilmelidir. Şekli, boyutu, lens olanaklarına göre değişiklik gösteren modeller bulunmaktadır.
İsveç tipi yüzücü gözlüğü, özellikle yarışmalara katılan yüzücüler tercih etmektedir. Contasız ve göz yuvasına rahat oturma özelliği vardır.
Contalı yüzücü gözlüğü: Klasik bir gözlük çeşidi olup, silikon ve köpük olmak üzere iki modelden meydana gelir. Yüzme maskeleri, geleneksel tip gözlük modeli ile şnorkel maske görünümü olan bir modeldir. Göz çevresine rahat oturan ve görme alanı geniş bir modeldir.
Gözlük Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Anti-fog (buğu önleme) özelliği olmalı.
Göze tam oturan çerçeveye sahip olmalı.
Buruna ve göze temas eden yerleri yumuşak silikon maddeden imal edilmiş olmalı.
Açık renkli gözlükler tercih edilmeli (görüş alanını artırır).
UV ışınlarını süzme özelliği olmalı.
Yüzme ister profesyonel anlamda yapılan bir spor olsun, ister amatörce gerçekleştirilen bir aktivite olsun, tam anlamı ile bilinerek ve gerekli aksesuarlar kullanılarak yapılan bir faaliyet olmalıdır. Yüzme keyif veren, yüksek derecede enerji harcatan bir spor dalıdır. Ancak bilinçli ya da uzman kişiler gözetiminde yapılmaması durumunda kötü sonuçlar doğurabilmesi de mümkündür.
Yüzme sporu içerisinde kullanılan birçok aksesuar bulunmaktadır. Mayo, bone, yüzücü gözlükleri, deniz gözlüğü, yüzme maskeleri, maskeli gözlük, şnorkel gibi değişik yüzme ile alakalı aksesuar çeşitleri piyasada mevcuttur. Özellikle yüzücü gözlüğü alırken dikkat edilmesi gereken bazı ayrıntılar bulunmaktadır. Doğru yüzücü gözlüğü kullanmak özellikle göz sağlığı açısından önemlidir. Gözlük su altındaki görüşü sağlar, gözü ultraviyole gibi zararlı ışınlardan korur, klor veya diğer kimyasal maddelerden gözleri korumaya yarar. Gözlük alırken, uzun süre suda kaldığınızda yüzünüze rahatsızlık vermemesine dikkat edilmelidir. Şekli, boyutu, lens olanaklarına göre değişiklik gösteren modeller bulunmaktadır.
Contalı yüzücü gözlüğü: Klasik bir gözlük çeşidi olup, silikon ve köpük olmak üzere iki modelden meydana gelir. Yüzme maskeleri, geleneksel tip gözlük modeli ile şnorkel maske görünümü olan bir modeldir. Göz çevresine rahat oturan ve görme alanı geniş bir modeldir.
Gözlük Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Anti-fog (buğu önleme) özelliği olmalı.
Göze tam oturan çerçeveye sahip olmalı.
Buruna ve göze temas eden yerleri yumuşak silikon maddeden imal edilmiş olmalı.
Açık renkli gözlükler tercih edilmeli (görüş alanını artırır).
UV ışınlarını süzme özelliği olmalı.
PATEN KAYMAK HEM EĞLENCELİ HEM ÖĞRETİCİ
PATEN KAYMAK HEM EĞLENCELİ HEM ÖĞRETİCİ
Paten kaymak hem eğlenceli hem öğretici
ÇOCUKLARIN BEDENSEL VE ZİHİNSEL GELİŞİMİNDE BÜYÜK ROL OYNAYAN SPOR FAALİYETLERİ, YETİŞKİNLER İÇİN DE SAĞLIKLI YAŞAMANIN ANAHTARI… AÇIK HAVADA, AİLECE YAPABİLECEĞİNİZ, ÇOCUKLARINIZLA KALİTELİ ZAMAN GEÇİRİP ÇOK DA EĞLENECEĞİNİZ BİR SPORA BAŞLAMAYA NE DERSİNİZ? PATEN KAYMAKTAN BAHSEDİYORUZ…
Açık havada yapılan sporun spor salonunda yapılana kıyasla oksijenin daha fazla olması sebebiyle daha fazla kalori yaktırdığını biliyor muydunuz? Açık havada yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, denizde kürek çekmek, yüzmek gibi faaliyetler doğayla iç içe olmanızı sağladığı için sizi ve çocuğunuzu mental olarak rahatlatır hem de daha fazla kalori yakarsınız. Bu da fit olmak anlamına gelir. Üstelik çocuğunuz da siz de harika bir zaman geçirirsiniz… Bütün bunlar kulağa hoş geliyor değil mi?
Paten kaymak çocuklara ne kazandırır?
Paten kaymak sadece eğlenceli bir aktivite değil aynı zamanda bir spor faaliyetidir. Spor yapmak, büyüme ve gelişmenin daha iyi olmasını, çocuğun aktif bir yaşam biçimi kazanmasını sağlar. Paten kayan çocuklar, fiziksel olarak fit bir görünüme kavuşurlar ve fiziksel yetenekleri gelişir. Kalori yakımı sebebiyle şişmanlamaları önlenir. Paten kayarken denge unsuru ön plandadır, çocuğun denge yetisi gelişirken, vücudunun hareket kabiliyeti de artar. Kendine güveni yükselen çocuk, spor yaptığı için kendini çok daha iyi hisseder. Buna, paten kayarken tanıştığı arkadaşlarıyla kurduğu sosyal iletişim de eklenince çocuğun iletişim kurma yeteneğinin de geliştiği görülür. Birlikte paten kayarsanız çocuğunuz anne ve babasıyla eğlenceli ortak zaman geçirdiği için mutlu da olacaktır… 45 dakikada 300 ila 450 kalori arasında enerji harcayacağınız tekerlekli patenle kayma sporu sırasında vücudunuzdaki birçok kas grubu birlikte çalışır.
Yanlara doğru esneyerek kaydığınızda vücudunuzun alt bölümü çalışırken dengeyi sağlamak için kollarınızı ve karın kaslarınızı çalıştırmanız gerekiyor. Bacakları sıkılaştırmasının ve selüliti azaltmasının yanında, eklemlerinize fazla yük bindirmemesi bu sporun avantajlı yönlerinden biri. İlk beş dakika ısınmak için yavaş tempoda kaydıktan sonra kademeli olarak hızlanmaya başlamalısınız... Parkta paten kayarken gördüğünüz kişilere bakarak, “Ben de kayabilir miyim acaba?” diye en az bir kez düşünmüş olmalısınız. Çocuklarınız paten kaymak istediğini söylediğinde aklınıza gelen sorularla, kendiniz için duyduğunuz endişeler bazı yönleriyle ortak olabilir: “Düşer miyim?”, “Bu yaştan sonra öğrenebilir miyim?”, “Malzemeleri nasıl alacağım?”, “Ya vazgeçersem ve boş yere spor malzemesi almış olursam” ve çok daha fazlası... Biz de kafamızdaki bu soruların cevaplarını, Buz Sporları Kulübü ve Paten Okulu yöneticisi, 12 yıllık buz pateni eğitmeni, buz hokeyi oyuncusu, antrenör Necati Demirel’den öğrendik...
Çocuklar kaç yaşından sonra patene başlayabilir?
Buz pateni ve tekerlekli patene başlama yaşı 4-5’tir. Bu spor eğlenceli olduğu kadar eğitici de bir spordur. Paten kayan çocuk yeni arkadaşlarla kolayca tanışır. Eğer bu konuda eğitim alırsa, kulüplere yazılırsa, bunu sadece bir hobi olarak değil aynı zamanda bir spor olarak da hayatına dâhil edebilir. İlerleyen yaşlarda, buz hokeyi, buz pateni ya da tekerlekli paten takımlarına katılıp, bu spora devam edebilir. Paten kaymak, denge sağlamayı öğrenmek konusunda da çocuğa önemli bir gelişme olanağı sunar. Patende; bacaklar, kollar birlikte çalışır, zihin hareketleri uygulamak için açık olur. Çocuklar paten kayarken aynı anda birden fazla unsura dikkat etmeyi içselleştirerek öğrenir.
Çoğu kişinin korkusu paten kayarken düşmektir. Siz eğitimlerinizde bu konuya nasıl yaklaşıyorsunuz?
Çok başarılı sporcular bile patene başladıklarında düşebilirler. Tekerlekli patende en fazla dikkat ettiğimiz konu, eklemlerin korunmasıdır. Ne kadar iyi kayarsak kayalım koruma ekipmanları kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Bunlar; kask, dirseklik, dizlik ve bilekliktir. Bu ekipmanlar tamamen korumaz ama riski azaltır. Temel eğitimdeki amacımız, düşme tekniklerini, dengeli bir düşüşü öğretmektir. Nasıl düşeceğinizi bilmeniz sizi büyük ölçüde korur.
Paten satın alırken nelere dikkat etmek gerekiyor?
Yeni başlayacaklarsa mutlaka bu işi uzun yıllardır yapan tecrübeli mağazalardan alışveriş yapmalılar. Çok fazla spor malzemesinin satıldığı mağazalarda, paten reyonuna bakan çalışan çok bilgili olmayabiliyor. Başlangıç seviyesindeki kişilere biz fitness ürünlerden tavsiye ederiz ama sormadan aldığınızda, mesela sırf modelini, rengini sevdiğiniz için bir paten aldığınızda, bilmeden ‘agresif paten’ almış olabilirsiniz. Önemli olan uzun yıllar kullanılabilecek, güvenli, sizin için uygun modeli satın almanızdır.
“Şu kişiler yapamaz?” başlıklı bir liste çıkarsak; kimler yer alır o listede?..
Eklemleriyle ilgili önemli rahatsızlıkları olan kişilerin iki kere düşünmesi gerekebilir. Doktora sormak bu konuda riski azaltır ve gereklidir. Aşırı olmamak kaydıyla kilolu kişiler de paten kayabilir.
Hangi mevsimlerde yapılabilir?
Avrupa’ya ve Amerika’ya baktığınızda tekerlekli paten 12 ay boyunca yapılabilen bir spordur. Avrupa’da bazı ülkelerde paten sadece bir hobi veya bir spor değil aynı zamanda bir ulaşım aracıdır. Hollanda’da bazı bölgelerde patenle işe gidip gelen kişi sayısı çok fazladır. New York’ta, büyük plazalardan çıkıp patenlerini giyerek kalabalığın arasından sıyrılan insanlar görürsünüz. Bizde ise henüz hobi seviyesinde. Kış hariç diğer mevsimlerde paten kayıldığını görüyoruz. Tekerlekli paten kapalı alanlarda da kullanılabilir.
Paten kaymak size ne kazandırır?
Kaslarınızın kuvveti ve dayanıklılığı artar.
Vücudunuz esneklik kazanır.
Eğlenerek kalori yakarsınız.
Denge ve koordinasyon kabiliyetiniz gelişir.
Stresten arınmanıza yardımcı olur, zihninizi tazeler.
Paten kaymak hem eğlenceli hem öğretici
ÇOCUKLARIN BEDENSEL VE ZİHİNSEL GELİŞİMİNDE BÜYÜK ROL OYNAYAN SPOR FAALİYETLERİ, YETİŞKİNLER İÇİN DE SAĞLIKLI YAŞAMANIN ANAHTARI… AÇIK HAVADA, AİLECE YAPABİLECEĞİNİZ, ÇOCUKLARINIZLA KALİTELİ ZAMAN GEÇİRİP ÇOK DA EĞLENECEĞİNİZ BİR SPORA BAŞLAMAYA NE DERSİNİZ? PATEN KAYMAKTAN BAHSEDİYORUZ…
Açık havada yapılan sporun spor salonunda yapılana kıyasla oksijenin daha fazla olması sebebiyle daha fazla kalori yaktırdığını biliyor muydunuz? Açık havada yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, denizde kürek çekmek, yüzmek gibi faaliyetler doğayla iç içe olmanızı sağladığı için sizi ve çocuğunuzu mental olarak rahatlatır hem de daha fazla kalori yakarsınız. Bu da fit olmak anlamına gelir. Üstelik çocuğunuz da siz de harika bir zaman geçirirsiniz… Bütün bunlar kulağa hoş geliyor değil mi?
Paten kaymak çocuklara ne kazandırır?
Paten kaymak sadece eğlenceli bir aktivite değil aynı zamanda bir spor faaliyetidir. Spor yapmak, büyüme ve gelişmenin daha iyi olmasını, çocuğun aktif bir yaşam biçimi kazanmasını sağlar. Paten kayan çocuklar, fiziksel olarak fit bir görünüme kavuşurlar ve fiziksel yetenekleri gelişir. Kalori yakımı sebebiyle şişmanlamaları önlenir. Paten kayarken denge unsuru ön plandadır, çocuğun denge yetisi gelişirken, vücudunun hareket kabiliyeti de artar. Kendine güveni yükselen çocuk, spor yaptığı için kendini çok daha iyi hisseder. Buna, paten kayarken tanıştığı arkadaşlarıyla kurduğu sosyal iletişim de eklenince çocuğun iletişim kurma yeteneğinin de geliştiği görülür. Birlikte paten kayarsanız çocuğunuz anne ve babasıyla eğlenceli ortak zaman geçirdiği için mutlu da olacaktır… 45 dakikada 300 ila 450 kalori arasında enerji harcayacağınız tekerlekli patenle kayma sporu sırasında vücudunuzdaki birçok kas grubu birlikte çalışır.
Yanlara doğru esneyerek kaydığınızda vücudunuzun alt bölümü çalışırken dengeyi sağlamak için kollarınızı ve karın kaslarınızı çalıştırmanız gerekiyor. Bacakları sıkılaştırmasının ve selüliti azaltmasının yanında, eklemlerinize fazla yük bindirmemesi bu sporun avantajlı yönlerinden biri. İlk beş dakika ısınmak için yavaş tempoda kaydıktan sonra kademeli olarak hızlanmaya başlamalısınız... Parkta paten kayarken gördüğünüz kişilere bakarak, “Ben de kayabilir miyim acaba?” diye en az bir kez düşünmüş olmalısınız. Çocuklarınız paten kaymak istediğini söylediğinde aklınıza gelen sorularla, kendiniz için duyduğunuz endişeler bazı yönleriyle ortak olabilir: “Düşer miyim?”, “Bu yaştan sonra öğrenebilir miyim?”, “Malzemeleri nasıl alacağım?”, “Ya vazgeçersem ve boş yere spor malzemesi almış olursam” ve çok daha fazlası... Biz de kafamızdaki bu soruların cevaplarını, Buz Sporları Kulübü ve Paten Okulu yöneticisi, 12 yıllık buz pateni eğitmeni, buz hokeyi oyuncusu, antrenör Necati Demirel’den öğrendik...
Çocuklar kaç yaşından sonra patene başlayabilir?
Buz pateni ve tekerlekli patene başlama yaşı 4-5’tir. Bu spor eğlenceli olduğu kadar eğitici de bir spordur. Paten kayan çocuk yeni arkadaşlarla kolayca tanışır. Eğer bu konuda eğitim alırsa, kulüplere yazılırsa, bunu sadece bir hobi olarak değil aynı zamanda bir spor olarak da hayatına dâhil edebilir. İlerleyen yaşlarda, buz hokeyi, buz pateni ya da tekerlekli paten takımlarına katılıp, bu spora devam edebilir. Paten kaymak, denge sağlamayı öğrenmek konusunda da çocuğa önemli bir gelişme olanağı sunar. Patende; bacaklar, kollar birlikte çalışır, zihin hareketleri uygulamak için açık olur. Çocuklar paten kayarken aynı anda birden fazla unsura dikkat etmeyi içselleştirerek öğrenir.
Çoğu kişinin korkusu paten kayarken düşmektir. Siz eğitimlerinizde bu konuya nasıl yaklaşıyorsunuz?
Çok başarılı sporcular bile patene başladıklarında düşebilirler. Tekerlekli patende en fazla dikkat ettiğimiz konu, eklemlerin korunmasıdır. Ne kadar iyi kayarsak kayalım koruma ekipmanları kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Bunlar; kask, dirseklik, dizlik ve bilekliktir. Bu ekipmanlar tamamen korumaz ama riski azaltır. Temel eğitimdeki amacımız, düşme tekniklerini, dengeli bir düşüşü öğretmektir. Nasıl düşeceğinizi bilmeniz sizi büyük ölçüde korur.
Paten satın alırken nelere dikkat etmek gerekiyor?
Yeni başlayacaklarsa mutlaka bu işi uzun yıllardır yapan tecrübeli mağazalardan alışveriş yapmalılar. Çok fazla spor malzemesinin satıldığı mağazalarda, paten reyonuna bakan çalışan çok bilgili olmayabiliyor. Başlangıç seviyesindeki kişilere biz fitness ürünlerden tavsiye ederiz ama sormadan aldığınızda, mesela sırf modelini, rengini sevdiğiniz için bir paten aldığınızda, bilmeden ‘agresif paten’ almış olabilirsiniz. Önemli olan uzun yıllar kullanılabilecek, güvenli, sizin için uygun modeli satın almanızdır.
“Şu kişiler yapamaz?” başlıklı bir liste çıkarsak; kimler yer alır o listede?..
Eklemleriyle ilgili önemli rahatsızlıkları olan kişilerin iki kere düşünmesi gerekebilir. Doktora sormak bu konuda riski azaltır ve gereklidir. Aşırı olmamak kaydıyla kilolu kişiler de paten kayabilir.
Hangi mevsimlerde yapılabilir?
Avrupa’ya ve Amerika’ya baktığınızda tekerlekli paten 12 ay boyunca yapılabilen bir spordur. Avrupa’da bazı ülkelerde paten sadece bir hobi veya bir spor değil aynı zamanda bir ulaşım aracıdır. Hollanda’da bazı bölgelerde patenle işe gidip gelen kişi sayısı çok fazladır. New York’ta, büyük plazalardan çıkıp patenlerini giyerek kalabalığın arasından sıyrılan insanlar görürsünüz. Bizde ise henüz hobi seviyesinde. Kış hariç diğer mevsimlerde paten kayıldığını görüyoruz. Tekerlekli paten kapalı alanlarda da kullanılabilir.
Paten kaymak size ne kazandırır?
Kaslarınızın kuvveti ve dayanıklılığı artar.
Vücudunuz esneklik kazanır.
Eğlenerek kalori yakarsınız.
Denge ve koordinasyon kabiliyetiniz gelişir.
Stresten arınmanıza yardımcı olur, zihninizi tazeler.
Çocuğunuza bu ürünleri alırken dikkat!
Çocuğunuza bu ürünleri alırken dikkat!
Uzm. Dr Ecem Açıkgöz, her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukların düşlerini süsleyen ve özellikle ilköğretim çağında okul stresini eğlenceye dönüştüren kırtasiye ürünlerinin, bilinçsizce yapılan alışveriş sonucunda çocukların sağlığını bozabilen tehlikelere yol açabileceğini belirtti.
Kırtasiye malzemeleri alırken dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ecem Açıkgöz, kırtasiye malzemelerinin bilinçsizce seçilmesinin çocuklarda sağlık sorunlarına neden olabileceğini ifade etti.
Raflarda yerini alan ucuz, hangi maddelerden yapıldığı ve içeriği belli olmayan ve güvenlik sınırını aşan kimyasal madde katkılı, abartılı albenili kalem, silgi, su matarası beslenme çantası gibi kırtasiye malzemelerinin çocukların sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Uzm. Dr. Açıkgöz, 'Gıdalarının konduğu plastik beslenme çantaları ve suluklar da eğer kalitesiz ise büyük risk oluşturmaktadır. Kırtasiye malzemeleriyle okul araç ve gereçlerinde fitalatlar (katkı maddesi olarak), azo boyalar ve bazı ağır metaller kullanılmaktadır. Fitalatlar plastiğin sert ve kırılgan özelliğini yumuşatmak ve bazı malzemelerde kullanılan boya ve kokuların uzun süre dayanmasını sağlamak amacıyla kullanılan toksik kimyasallardır. Tükürük ve ter yolu ile vücuda geçerek hormonal sisteme (üreme sistemi), endokronik sisteme ve karaciğere zarar vermektedir. Azo boyar maddeleri ise doğal, rejenere ve sentetik elyafların boyanmasında ve renklendirilmesinde kullanılmaktadır. İki binden fazla çeşidi vardır. Bu durum kullanım alanını genişletmektedir' dedi.
KANSER VE NÖROLOJİK HASTALIKLARA SEBEP OLABİLİYOR
Azo boyar madde ile işlem görmüş malzemelerin uzun süreli ve vücut ile temas hali sonrasında insanlarda bazı kanser türlerine ve karaciğer hastalıklarına yol açtığı ve mutajenik etkiler oluşturduğunun bilindiğini belirten Açıkgöz, 'Antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi ağır metaller de değişik amaçlarla okul malzemelerinde kullanılmaktadır. Biyoduyarlılık sınır değerlerinde verilen limitlerin aşılması durumunda ter ve tükürük yolu ile vücuda taşınan bu maddeler vücutta birikmekte ve vücuttaki yararlı minerallerle yer değiştirmektedir. Bu durum da insanlarda bazı kanser türlerinin görülmesinde ve bazı nörolojik sorunların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır' ifadelerini kullandı.
BOYALI ÜRÜNLER RİSK TAŞIYOR
Pastel boya, sulu boya, oyun hamuru, silgi ve diğer boyalarda kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve plastik ürün, baskı ve boyalarda yumuşatıcı olarak katılan fitalatlar kullanılabildiğini belirten Uzm. Dr. Ecem Açıkgöz, 'Aynı zamanda kanserojen olan fitalatlar, insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar veriyor. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olan bu kimyasal, pastel boyalarda da bulunabiliyor. Çocuklarda sinir, bağışıklık sistemini tahrip eden ağır metaller de boyalar içerisinde tespit ediliyor. Kanserojen boyalı maddeler ise deri ile temas sonucu deri tarafından direkt emilmektedir' diye konuştu.
Tercih edilecek ürün üzerinde TSE ve CE işaretlerinden en az birinin olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Açıkgöz, çocukların kullanacağı mataralar, şişeler ve beslenme çantalarının plastik olmamasına dikkat edilmesini, kokulu ve boyalı ürünlerden kaçınılmalı, solvent yapıştırıcı alımında da içerisinde uçucu madde olan yapıştırıcıların kesinlikle satın alınmaması gerektiğini dile getirdi.
Uzm. Dr Ecem Açıkgöz, her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukların düşlerini süsleyen ve özellikle ilköğretim çağında okul stresini eğlenceye dönüştüren kırtasiye ürünlerinin, bilinçsizce yapılan alışveriş sonucunda çocukların sağlığını bozabilen tehlikelere yol açabileceğini belirtti.
Kırtasiye malzemeleri alırken dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ecem Açıkgöz, kırtasiye malzemelerinin bilinçsizce seçilmesinin çocuklarda sağlık sorunlarına neden olabileceğini ifade etti.
Raflarda yerini alan ucuz, hangi maddelerden yapıldığı ve içeriği belli olmayan ve güvenlik sınırını aşan kimyasal madde katkılı, abartılı albenili kalem, silgi, su matarası beslenme çantası gibi kırtasiye malzemelerinin çocukların sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Uzm. Dr. Açıkgöz, 'Gıdalarının konduğu plastik beslenme çantaları ve suluklar da eğer kalitesiz ise büyük risk oluşturmaktadır. Kırtasiye malzemeleriyle okul araç ve gereçlerinde fitalatlar (katkı maddesi olarak), azo boyalar ve bazı ağır metaller kullanılmaktadır. Fitalatlar plastiğin sert ve kırılgan özelliğini yumuşatmak ve bazı malzemelerde kullanılan boya ve kokuların uzun süre dayanmasını sağlamak amacıyla kullanılan toksik kimyasallardır. Tükürük ve ter yolu ile vücuda geçerek hormonal sisteme (üreme sistemi), endokronik sisteme ve karaciğere zarar vermektedir. Azo boyar maddeleri ise doğal, rejenere ve sentetik elyafların boyanmasında ve renklendirilmesinde kullanılmaktadır. İki binden fazla çeşidi vardır. Bu durum kullanım alanını genişletmektedir' dedi.
KANSER VE NÖROLOJİK HASTALIKLARA SEBEP OLABİLİYOR
Azo boyar madde ile işlem görmüş malzemelerin uzun süreli ve vücut ile temas hali sonrasında insanlarda bazı kanser türlerine ve karaciğer hastalıklarına yol açtığı ve mutajenik etkiler oluşturduğunun bilindiğini belirten Açıkgöz, 'Antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi ağır metaller de değişik amaçlarla okul malzemelerinde kullanılmaktadır. Biyoduyarlılık sınır değerlerinde verilen limitlerin aşılması durumunda ter ve tükürük yolu ile vücuda taşınan bu maddeler vücutta birikmekte ve vücuttaki yararlı minerallerle yer değiştirmektedir. Bu durum da insanlarda bazı kanser türlerinin görülmesinde ve bazı nörolojik sorunların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır' ifadelerini kullandı.
BOYALI ÜRÜNLER RİSK TAŞIYOR
Pastel boya, sulu boya, oyun hamuru, silgi ve diğer boyalarda kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve plastik ürün, baskı ve boyalarda yumuşatıcı olarak katılan fitalatlar kullanılabildiğini belirten Uzm. Dr. Ecem Açıkgöz, 'Aynı zamanda kanserojen olan fitalatlar, insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar veriyor. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olan bu kimyasal, pastel boyalarda da bulunabiliyor. Çocuklarda sinir, bağışıklık sistemini tahrip eden ağır metaller de boyalar içerisinde tespit ediliyor. Kanserojen boyalı maddeler ise deri ile temas sonucu deri tarafından direkt emilmektedir' diye konuştu.
Tercih edilecek ürün üzerinde TSE ve CE işaretlerinden en az birinin olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Açıkgöz, çocukların kullanacağı mataralar, şişeler ve beslenme çantalarının plastik olmamasına dikkat edilmesini, kokulu ve boyalı ürünlerden kaçınılmalı, solvent yapıştırıcı alımında da içerisinde uçucu madde olan yapıştırıcıların kesinlikle satın alınmaması gerektiğini dile getirdi.
Tekmeli Sporlarda Ayak Koruyucularının Önemi
Tekmeli sporlardan kastımız sırf boks gibi sadece yumruktan oluşmayan yada judo gibi grapling temelli olmayan mücadele sporlarıdır. Bunların en bilinenleri taekwondo, karate, kick boks, muay thai, wushu gibi sporlardır. Bu spor dallarının neredeyse tamamında ayak üstünü de koruyan korumalıklar kullanılmaktadır.
Taekwondo da bir dönem sadece kaval ve kol koruyucular kullanılırken, onda da diğer spor dallarından farklı olamakla birrlikte ayak üstü koruyucular ve eldivenler kullanılmaya başlanmıştır.
Taekwondo sporunda klasik boks gardı pek alınmadığından Kick boks, Wushu, Muay thai gibi sporlardaki kadar ayak üstü sakatlanmaları söz konusu olmamaktadır.
Ama taekwon doda da zaman zaman bu tip problemler müsabakalarda yaşanıyor. Günümüzde gelişen spor anlayışı ile birlikte sporcu sağlığı tüm spor dallarında oldukça çok önemseniyor. Netice itibariyle spor sağlık kazanmak için yapılan bir etkinlik olduğundan bu etkinliği icra ederken bir takım geçici yada kalıcı sakatlanmaların olması da oldukça mantıksız.
Ayak setleri çorap şeklinde bezden, yada suni deri malzemeden imal edilmektedir. Kick Boks da ayak üstü koruyucu (Ayak botu) ve kaval koruyucu parça parça kullanılırken karate, muay thai gibi sporlarda tek parça ürünler daha çok tercih edilmektedir.
Ayak üstü sakatlanmalarının kick boks, wushu, muay thai gibi sporlarda daha çok görülmesinin sebebi gard vaziyetinde duran rakibin dirseklerinin tekme atarken tam ayak üstüne isabet etmesidir.
Bazı sporculara ayak üstü koruyucu, ayak botu, yada kaval seti ile antrenman yapmak zor gelebilmektedir. Ama bu korumalar hem antrenman partnerine uygulanan tekniklerin yumuşatılmasına hem de ayak üstünde sakatlıklar yaşanmasına engel olmaktadır.
Bunun için üst seviye sporcular da dahil olmak üzere (Profesyonel sporcuların seminerlerinde bunları görmekteyiz) teknik antrenmanlarda ve antrenman müsabakalarında mutlaka koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Antrenmandaki küçük bir ihmaliniz sizi uzun süre spordan uzak bırakabilmektedir.
Taekwondo da bir dönem sadece kaval ve kol koruyucular kullanılırken, onda da diğer spor dallarından farklı olamakla birrlikte ayak üstü koruyucular ve eldivenler kullanılmaya başlanmıştır.
Taekwondo sporunda klasik boks gardı pek alınmadığından Kick boks, Wushu, Muay thai gibi sporlardaki kadar ayak üstü sakatlanmaları söz konusu olmamaktadır.
Ama taekwon doda da zaman zaman bu tip problemler müsabakalarda yaşanıyor. Günümüzde gelişen spor anlayışı ile birlikte sporcu sağlığı tüm spor dallarında oldukça çok önemseniyor. Netice itibariyle spor sağlık kazanmak için yapılan bir etkinlik olduğundan bu etkinliği icra ederken bir takım geçici yada kalıcı sakatlanmaların olması da oldukça mantıksız.
Ayak setleri çorap şeklinde bezden, yada suni deri malzemeden imal edilmektedir. Kick Boks da ayak üstü koruyucu (Ayak botu) ve kaval koruyucu parça parça kullanılırken karate, muay thai gibi sporlarda tek parça ürünler daha çok tercih edilmektedir.
Ayak üstü sakatlanmalarının kick boks, wushu, muay thai gibi sporlarda daha çok görülmesinin sebebi gard vaziyetinde duran rakibin dirseklerinin tekme atarken tam ayak üstüne isabet etmesidir.
Bazı sporculara ayak üstü koruyucu, ayak botu, yada kaval seti ile antrenman yapmak zor gelebilmektedir. Ama bu korumalar hem antrenman partnerine uygulanan tekniklerin yumuşatılmasına hem de ayak üstünde sakatlıklar yaşanmasına engel olmaktadır.
Bunun için üst seviye sporcular da dahil olmak üzere (Profesyonel sporcuların seminerlerinde bunları görmekteyiz) teknik antrenmanlarda ve antrenman müsabakalarında mutlaka koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Antrenmandaki küçük bir ihmaliniz sizi uzun süre spordan uzak bırakabilmektedir.
Hangi Adidas Boks Eldivenini Seçmeliyim?
Adidas boks eldivenlerinde oldukça çeşitli alternatifler sunan bir marka. Diğer ürünlerde olduğu gibi boks eldiveninde de adidas markasının ağırlığını hissediyoruz. Bununla beraber ürün görsellerindeki profesyonellik ve detaycılıkta gözlerden kaçmıyor.
Adidas boks eldiveni almaya karar verdiniz fakat hangi modeli alacağınız konusunda kararsızsınız nasıl bir tercih yapmanız lazım.
Kaç Oz Adidas Boks Eldiveni Almalıyım?
Satışını yaptığımız adidas boks eldivenlerinin 10 oz ve 12 oz olanları mevcuttur. Genel olarak antrenman için 12 oz müsabaka için 10 diye ifade edebiliriz. Tabi yeni başlayanlar için fazla ağır olmaması açısından 10 oz da tercih edilebilir.
Bunun yanında bayan sporcular için bu bilgili 8 oz ve 10 oz şeklinde de güncelleyebiliriz.
Adidas’ın Hangi Model Boks Eldivenini Tercih etmeliyim.
Adidas markasının Response, Training, Shadow, Impact, Ultima ve AIBA modellerini web sitemizde bulabilirsiniz.
Yeni başlayan ya da sporda bir iddiası olmayan sporcular için Adidas Response modeli uygun olacaktır. Bu ürünün Kırmızı, Mavi, Pembe ve Siyah renkleri mevcuttur.
Adidas Training modeli biraz daha tecrübeli sporculara tavsiye edilebileceği gibi response modeli ile çok afaki bir farkı görülmemektedir.
IMPACT ve SHADOW modelleri ise görsel olarak oldukça dikkat çekici ürünlerdir. Bu açıdan görünüşe önem veren sporcular tarafından bu iki model çok tercih edilmektedir. Ayrıca her iki modelinde avuç içi kısmında nefes alabilen kumaş kullanılan bir bölüm mevcuttur.
ULTIMA VE AIBA modelleri bu iki model federasyonlar tarafından onaylı modellerdir. Ultima Modeli Dünyanın en büyük Kick Boks organizasyonu olan WAKO logosu taşırkan AIBA modeli Dünya Amatör boks federasyonu tarafından onaylı bir modeldir. Adidas Ultima modeli bilek manşetinin uzun olması vasıtasıyla bileği desteklemektedir. Her iki model de deriden imal edilmiş olup uzunca yıllar rahatlıkla kullanabileceğiniz ürünlerdir.
Adidas boks eldiveni almaya karar verdiniz fakat hangi modeli alacağınız konusunda kararsızsınız nasıl bir tercih yapmanız lazım.
Kaç Oz Adidas Boks Eldiveni Almalıyım?
Satışını yaptığımız adidas boks eldivenlerinin 10 oz ve 12 oz olanları mevcuttur. Genel olarak antrenman için 12 oz müsabaka için 10 diye ifade edebiliriz. Tabi yeni başlayanlar için fazla ağır olmaması açısından 10 oz da tercih edilebilir.
Bunun yanında bayan sporcular için bu bilgili 8 oz ve 10 oz şeklinde de güncelleyebiliriz.
Adidas’ın Hangi Model Boks Eldivenini Tercih etmeliyim.
Adidas markasının Response, Training, Shadow, Impact, Ultima ve AIBA modellerini web sitemizde bulabilirsiniz.
Yeni başlayan ya da sporda bir iddiası olmayan sporcular için Adidas Response modeli uygun olacaktır. Bu ürünün Kırmızı, Mavi, Pembe ve Siyah renkleri mevcuttur.
Adidas Training modeli biraz daha tecrübeli sporculara tavsiye edilebileceği gibi response modeli ile çok afaki bir farkı görülmemektedir.
IMPACT ve SHADOW modelleri ise görsel olarak oldukça dikkat çekici ürünlerdir. Bu açıdan görünüşe önem veren sporcular tarafından bu iki model çok tercih edilmektedir. Ayrıca her iki modelinde avuç içi kısmında nefes alabilen kumaş kullanılan bir bölüm mevcuttur.
ULTIMA VE AIBA modelleri bu iki model federasyonlar tarafından onaylı modellerdir. Ultima Modeli Dünyanın en büyük Kick Boks organizasyonu olan WAKO logosu taşırkan AIBA modeli Dünya Amatör boks federasyonu tarafından onaylı bir modeldir. Adidas Ultima modeli bilek manşetinin uzun olması vasıtasıyla bileği desteklemektedir. Her iki model de deriden imal edilmiş olup uzunca yıllar rahatlıkla kullanabileceğiniz ürünlerdir.
Spor Malzemeleri Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Spor egzersizlerinizi yaparken sağlığınızı güven altına almak ve yapmış olduğunuz egzersizlerden daha fazla etkili sonuçlar elde edebilmek için birtakım spor malzemelerine ihtiyacınız olacaktır. Spor malzemeleri seçerken dikkatli davranmanız ise hem bütçeniz hem de sağlığınız için önemlidir.
İhtiyaçlarınıza uygun olan spor malzemelerini satın almadan önce iyi bir araştırma yapmalısınız. Mağazalar arasında spor malzemeleri fiyatları fazlasıyla değişiklik gösterdiği için tüm marka ve modelleri farklı mağazalarda araştırmalısınız. Bu konu için internet ortamında online alışveriş imkanı sunmakta olan sitelerden yararlanabilirsiniz. Böylelikle mağazalar arasında gezmenize gerek kalmadan oturduğunuz yerden detaylı bir fiyat karşılaştırması yapmış olursunuz.
Spor Ayakkabısı Seçimi Nasıl Olmalı?
Fiyat araştırmanızı yaptıktan sonra ürününüzü seçerken ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurmalısınız. İyi bir spor ayakkabısı almak istiyorsanız öncelikle ayakkabının üretildiği malzemelere iyice bakmalısınız. Kalitesiz spor ayakkabılar ile yürüyüş bantlarında yapacağınız yürüyüşler ve koşular ayaklarınızda çok ciddi sağlık problemlerinin yaşanmasına yol açabilir. Bu sebeple özellikle ayakkabı seçimi konusunda titiz davranmalısınız.
Pilates egzersizleri için satın alacağınız spor malzemelerinde de yine aynı hususlar geçerlidir. Bütçenize en uygun pilates ürünlerini satın almadan önce üretildikleri malzemeleri ve ürünlerin kalitesini araştırmalısınız. Pilates matı satın almak istiyorsanız, matın esnek bir yapıya sahip olduğundan ve sizi zeminin olumsuz şartlarından tam olarak koruyup korumadığından emin olmalısınız. Spor malzemeleri fiyatları karşılaştırmasından sonra alışverişlerinizi sağlıklı bir şekilde yapabilirsiniz.
Spor malzemesi alınırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Spor malzemesi alınırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Spor ürünleri hakkında geniş araştırmalar yapılmaz ise alınan ürünler konusunda bir çok sıkıntı yaşanabilmektedir. Bunun için Spor malzemeleri konusunda geniş ve kapsamlı araştırmalar yapılması gereklidir. Bu yüzden sitemiz sizlere bu araştırmalar için yardımcı olmak için var.
Spor malzemesi alırken dikkat edilmesi gereken o kadar çok faktör vardır ki bu faktörler arasında insanlar spor malzemesi ararken kaybolup giderler bundan dolayıdır ki spor malzemesi alırken ilk önce ana kriterleri belirlememiz gerekmektedir. Bunun için ilk önce alacağımız spor malzemesi branşında ki durumumuz çok önemlidir.
Eğer biz profesyonel bir sporcu değilsek hemen bir profesyonel bir ürün alarak kendimizi zora sokmamamız gerekmektedir. Bu sadece maddi olarak değil aynı zamanda bir spor branşında ki sporcunun profesyonel ve amatör oluşu kas yapılarıyla ilgilidir. Yani bir ayakkabı alacksak bu ayakkabının tabanının hangi bölgelerine ortalama ne kadar yük bieceği konsunda ortalama bir orantı vardır ve oran dahilinde profesyonel oyuncuya ayakkabı üretilir. Biz bu ayakkabıyı alır isek eğer bizde o kas yapısı oluşmadığından rahatsız edebilir
Bunun dışında spor branşında hangi markalar var ve bu markaların artıları ve eksileri nelerdir araştırmak gerekir. Alınacak spor malzemesinin bizim hangi özelliklerimize göre olduğuda çok ama çok önemlidir. Bir tenis ayakkabısı alırken bu tenis ayakkabısını hangi kortta kullanacağımız önemlidir mesela toprak kort ile çim yada spor salonu çok ama çok farklı özelliklerde ayakkabı istemektedir. . spor malzemesi
Yine bir dalgıç elbisesi alırkende dalınacak derinliğe göre kıyafet seçimi yapılmalı gibi bir çok faktöre göre değişen spor malzemeleri vardır. Bunun için bizde elimizden geldiğince Türk sporculara Türkiye de satılan spor malzemeleri hakkında çeşitli bilgiler vermeye ve bu bilgiler dahilinde sitemizde sizlerin yorumlarına ve sorularına cevaplar aramatayız.
Spor Malzemesi Alınırken Bilmeniz Gerekenler
Spor Malzemesi Alınırken Bilmeniz GerekenlerSpor yapmak sadece bedensel ve ruhsal istikrar değil, araçlar ve ekipman bakımından da istikrar ister. Spor malzemeleri almak, spora başlamadan önce attığınız ilk adımdır. Sadece görünüşünüzü, konforunuzu, egzersizinizi değil, aynı zamanda motivasyonunuzu da etkiler.
Spor Malzemeleri Seçimi Yapacağınız Sporla Alakalı Olmalı
Spor malzemeleri alınırken, yapacağınız spora göre ekipmanlarınızı, aksesuarlarınızı almalısınız. Havlunuzdan, koşu bandınıza kadar, malzemeleriniz sporun türüne göre belirleyin. O kadar branşın farklı ürünlere gereksinim duyması bu yüzdendir. Her spor farklı kasları ve bu kaslar da farklı ekipmanlara gebedir. Saha, zemin, alan farklılığı da bu yüzden oluşur. Çünkü her branşın spor malzemeleri ve nitelikleri birbirinden ayrıdır. Örneğin koşarken koşu ve yürüyüş ayakkabısı yerine tırmanış ayakkabısı giymek performans düşüklüğüne yol açar. Tabii bu marjinal örneği yaşayanların sayısı pek azdır. Ama siz siz olun spor malzemelerinizin niteliğini doğru tespit edin ve seçiminizi doğru yapın. Fitness yapanlar için bu biraz daha kolaydır. Çünkü tranning başlıklı ekipmanların bir çoğuyla rahatlıkla antreman yapabilirler. Ama ayakkabı almadan önce bile, adımınızı ne şekilde bastığınızı kontrol ettirin. Bunun için ortopedi merkezleri mevcut. Gözden kaçan en ufak ayrıntı, konforunuzu ve performansınızı düşürecektir. Bu performans düşüklüğü de hem spora devamlılığınızı sonlandıracak, aynı zamanda da özgüveninizi zedeleyecektir. Aynı durum ekipmanlarınız için de geçerli. Dumbell (Dambıl), kettlebell, sağlık topu... Spor salonunda antrenman yaparken kullanacağınız onlarca farklı ekipman, her biri için yapabileceğiniz onlarca farklı egzersiz var. Bu fitness ekipmanlarının her birinin aslında birbirinden farklı fonksiyonları vardır. Yaptığınız spor ne kadar pahalı olursa eğlencesi de o kadar katlanacaktır. Mesela golften maksimum zevk alabilmeniz için değişik ebatlarda golf sopalarına sahip olmalısınız. Kamp yaparken güzel ve konforlu bir çadırda konaklamanız sizi rahat bir uyku çekmenizi, böceklerden korunmanızı sağlar. Evde plazma ekran karşısında bindiğiniz bir eliptik bisikletiniz olursa, spor salonundaki gibi sıra beklemek zorunda kalmazsınız. Spor malzemeleri alırken göz önünde bulundurmanız gereken ikilemden biri de budur. Konfor mu, bütçe mi? Ama ikinci el araç ve cihazlarla banka hesabınızı rahatlatabilmek de bir tercihtir. Ucuz ve işe yaramaz şeyler yerine, ekonomik ve kullanışlı parçalar almalısınız.. Kimse aldığı ekipmanların birkaç ay içerisinde elbise askılığına dönüşmesini istemez. Bu yüzden detaylı araştırmalarla birlikte kaliteli malzemeyi alabileceğiniz en makul fiyata almaya çalışın.
Spor Malzemeleri Alacağınız Yeri Doğru Seçin
Spor malzemeleri alacağınız mağaza veya web sitesi büyük önem taşır. Alacağınız ürünlerin orjinalliğine dikkat edin. Çin malı malzemelerden geçilmeyen şu dönemde, pek çok ürünün bire bir emitasyonları piyasanın azımsanmayacak oranını kaplıyor. Emitasyonlar görünüş itibariyle, ne kadar orjinallerini aratmasa da performans açısından rezalet sonuçlara neden oluyor. Bu yüzden spor malzemeleri satın alacağınız mağazanın ya da internet sitesinin güvenilirliğinden emin olun. Ürünlerin seri numaralarının taramasını yaparak orjinalliklerini teyit edebilirsiniz. Sahte ürünle dolandırılmış olursanız en geç 10 gün içinde tüketici haklarına başvurun. Güvenilirliği onaylanmış, tüketici ödülleri alan birçok site ve mağaza mevcut… Eğer arama motorlarına ‘en ucuzu..’ şeklinde anahtar kelimeler yazıyorsanız yanlış yoldasınız. Günü kurtarmaya kalkışmayın. İhtiyacınız olan şeyin uzun süre konfor sağlaması gereken malzemeler olduğu aşikar.
Bütün malzemeleri tamamladığınızı düşünelim. Bu noktadan sonra yapmanız gereken şey, tabii ki harekete geçmektir! Ama harcadığınız paraları çıkarmak için değil. Olaya artık cebinizle bakmak yerine, zihninizle bakın! Hem sağlığınız hem de görünüşünüz için doğru karar vermiş oldunuz. Sahip olduğunuz şeylerin esiri olmak yerine, onların sizi doğruya ve sağlığa götüren araçlar olduğunu kabullenin. Hor kullanmasanız da, çok kullanmaktan çekinmeyin. Programlarınız el verdiği sürece kullanın. Eskimelerinden korkmayın. Bu tür malzemelerin uzun ömürlü olduğunu bilmenizde fayda var. Öyle çabuk eskimezler, kullanılmadan eskimelerindense , bedenen kullanıp eskitmeniz çok daha sağlıklıdır. Tabii yedeklerini barındırmakla birlikte.
Spor Malzemeleri Seçiminde Unutmamanız Gerekenler
* Spor malzemeleri denince aklınıza gelen markalar, sadece pahalı reklamlar ve yatırımlar sayesinde değil, kullanışlı ve uzun ömürlü oldukları için tercih edilmektedirler. Büyük markaların kalitesine güvenebilirsiniz. Üstündeki amblem için büyük küsüratlar ödediğinizi düşünmeyin. Uzun yılların tecrübesi, birikimi ve araştırma geliştirme uğraşının ürünleri her zaman yeni markalardan daha kullanışlı ve kaliteli olur. Özellikle çin malı, fason üretim malzemelerden uzak durmanız gerekir.
* Malzemelerin çeşitliliği, yedeklerinin barınması her zaman ayrıcalık olacaktır. Aynı ayakkabıyı, çorabı, şortu vb. bütün malzemeleri bir hafta boyunca giymeniz sağlıklı değildir. Hergün yıkanmaları da daha çabuk yıpranmalarını sağlar. Bu yüzden çeşitli olmalı avantajınıza olacaktır. Uzun vaadede kullanım rahatlığı, temizliğiniz, düzeniniz ve sağlığınız için çok çeşitli olmaları oldukça önemlidir. Bir ayakkabının yıpranmaması için haftada en fazla 2 kere giyinilmesi gerektiğini hatırlatalım. Aynı şey diğer spor malzemeleri için de geçerlidir. Kauçuk, deri malzemeleriyle haftalık 2 günden fazlasını kaldıramayan ayakkabı dayanıklı bir malzemeyse, diğer malzemelerin ömrü daha kısa olabilir.
* Malzemelerin renk uyumu genellikle şıklık kulvarına girse de, spor yaparken aynada sürekli ‘ Acaba çirkin mi duruyor? Başka bir şey mi giyinseydim?’ gibi sorularla tekrarlarınızı unutmamanızı sağlar. Spor yaparken en önemli şeylerin başında odak gelir. Odağınızı kaybetmemek için kafanızda soru işareti yaratacak her şeyi ortadan kaldırmalısınız. Bu yüzden konforu, işlevselliği edindikten itibaren uyumu da düşünebilirsiniz.
* Sevdiğiniz bir sporcunun adına üretilmiş spor malzemeleri giymek sizi onun kadar iyi bir sporcu yapmaz. Önceliği konforunuza, vücudunuza uyan malzemelere vermelisiniz. O sporcu branşının en iyisi olsa da, onun adına üretilen spor malzemeleri, branşın en iyi, en kaliteli spor malzemeleri olmayabilir. Messi’nin forması, Lebron James’in ayakkabısı sizi o sporcuların yeteneğine ulaştırmayacak.. Önemli olan kendi konforunuz ve performansınızdır. Koşarken, gol atarken, smaç basarken onların ismini anmak yerine bir spiker edasıyla kendi adınızı haykırın! Çünkü o spor malzemeleri sizin… O macı siz bastınız… O golü Messi değil siz attınız. Bunu asla unutmayın! Özellikle ayakkabı seçimi, spor malzemeleri ‘nin arasında en özen isteyenidir. Spor yapılan zeminde değişiklikler yapma şansınız yoksa, ki çoğunlukla yoktur. Ayak yapınıza, basış özelliklerinize ve zemine en uygun spor ayakkabı seçiminin, en önce yapılması gerekir. Çünkü zemine uygun ideal spor ayakkabı kullanımı sakatlanma oranını ciddi ölçüde azaltır. Firmalar tarafından her spor branşı için sporun yapıldığı sahaya ve zemine göre geliştirilen ürünler, bu ayakkabıların tabanında değişik bölgelerde yer alan ve "air, gel" gibi isimlerle anılan yastıkçıklarla, zeminden akseden titreşimin azaltılması sağlanır, bu sayede kemik ve eklem kıkırdaklarına binen yükler azalır.
Spor malzemeleri alınırken, yapacağınız spora göre ekipmanlarınızı, aksesuarlarınızı almalısınız. Havlunuzdan, koşu bandınıza kadar, malzemeleriniz sporun türüne göre belirleyin. O kadar branşın farklı ürünlere gereksinim duyması bu yüzdendir. Her spor farklı kasları ve bu kaslar da farklı ekipmanlara gebedir. Saha, zemin, alan farklılığı da bu yüzden oluşur. Çünkü her branşın spor malzemeleri ve nitelikleri birbirinden ayrıdır. Örneğin koşarken koşu ve yürüyüş ayakkabısı yerine tırmanış ayakkabısı giymek performans düşüklüğüne yol açar. Tabii bu marjinal örneği yaşayanların sayısı pek azdır. Ama siz siz olun spor malzemelerinizin niteliğini doğru tespit edin ve seçiminizi doğru yapın. Fitness yapanlar için bu biraz daha kolaydır. Çünkü tranning başlıklı ekipmanların bir çoğuyla rahatlıkla antreman yapabilirler. Ama ayakkabı almadan önce bile, adımınızı ne şekilde bastığınızı kontrol ettirin. Bunun için ortopedi merkezleri mevcut. Gözden kaçan en ufak ayrıntı, konforunuzu ve performansınızı düşürecektir. Bu performans düşüklüğü de hem spora devamlılığınızı sonlandıracak, aynı zamanda da özgüveninizi zedeleyecektir. Aynı durum ekipmanlarınız için de geçerli. Dumbell (Dambıl), kettlebell, sağlık topu... Spor salonunda antrenman yaparken kullanacağınız onlarca farklı ekipman, her biri için yapabileceğiniz onlarca farklı egzersiz var. Bu fitness ekipmanlarının her birinin aslında birbirinden farklı fonksiyonları vardır. Yaptığınız spor ne kadar pahalı olursa eğlencesi de o kadar katlanacaktır. Mesela golften maksimum zevk alabilmeniz için değişik ebatlarda golf sopalarına sahip olmalısınız. Kamp yaparken güzel ve konforlu bir çadırda konaklamanız sizi rahat bir uyku çekmenizi, böceklerden korunmanızı sağlar. Evde plazma ekran karşısında bindiğiniz bir eliptik bisikletiniz olursa, spor salonundaki gibi sıra beklemek zorunda kalmazsınız. Spor malzemeleri alırken göz önünde bulundurmanız gereken ikilemden biri de budur. Konfor mu, bütçe mi? Ama ikinci el araç ve cihazlarla banka hesabınızı rahatlatabilmek de bir tercihtir. Ucuz ve işe yaramaz şeyler yerine, ekonomik ve kullanışlı parçalar almalısınız.. Kimse aldığı ekipmanların birkaç ay içerisinde elbise askılığına dönüşmesini istemez. Bu yüzden detaylı araştırmalarla birlikte kaliteli malzemeyi alabileceğiniz en makul fiyata almaya çalışın.
Spor Malzemeleri Alacağınız Yeri Doğru Seçin
Spor malzemeleri alacağınız mağaza veya web sitesi büyük önem taşır. Alacağınız ürünlerin orjinalliğine dikkat edin. Çin malı malzemelerden geçilmeyen şu dönemde, pek çok ürünün bire bir emitasyonları piyasanın azımsanmayacak oranını kaplıyor. Emitasyonlar görünüş itibariyle, ne kadar orjinallerini aratmasa da performans açısından rezalet sonuçlara neden oluyor. Bu yüzden spor malzemeleri satın alacağınız mağazanın ya da internet sitesinin güvenilirliğinden emin olun. Ürünlerin seri numaralarının taramasını yaparak orjinalliklerini teyit edebilirsiniz. Sahte ürünle dolandırılmış olursanız en geç 10 gün içinde tüketici haklarına başvurun. Güvenilirliği onaylanmış, tüketici ödülleri alan birçok site ve mağaza mevcut… Eğer arama motorlarına ‘en ucuzu..’ şeklinde anahtar kelimeler yazıyorsanız yanlış yoldasınız. Günü kurtarmaya kalkışmayın. İhtiyacınız olan şeyin uzun süre konfor sağlaması gereken malzemeler olduğu aşikar.
Bütün malzemeleri tamamladığınızı düşünelim. Bu noktadan sonra yapmanız gereken şey, tabii ki harekete geçmektir! Ama harcadığınız paraları çıkarmak için değil. Olaya artık cebinizle bakmak yerine, zihninizle bakın! Hem sağlığınız hem de görünüşünüz için doğru karar vermiş oldunuz. Sahip olduğunuz şeylerin esiri olmak yerine, onların sizi doğruya ve sağlığa götüren araçlar olduğunu kabullenin. Hor kullanmasanız da, çok kullanmaktan çekinmeyin. Programlarınız el verdiği sürece kullanın. Eskimelerinden korkmayın. Bu tür malzemelerin uzun ömürlü olduğunu bilmenizde fayda var. Öyle çabuk eskimezler, kullanılmadan eskimelerindense , bedenen kullanıp eskitmeniz çok daha sağlıklıdır. Tabii yedeklerini barındırmakla birlikte.
Spor Malzemeleri Seçiminde Unutmamanız Gerekenler
* Spor malzemeleri denince aklınıza gelen markalar, sadece pahalı reklamlar ve yatırımlar sayesinde değil, kullanışlı ve uzun ömürlü oldukları için tercih edilmektedirler. Büyük markaların kalitesine güvenebilirsiniz. Üstündeki amblem için büyük küsüratlar ödediğinizi düşünmeyin. Uzun yılların tecrübesi, birikimi ve araştırma geliştirme uğraşının ürünleri her zaman yeni markalardan daha kullanışlı ve kaliteli olur. Özellikle çin malı, fason üretim malzemelerden uzak durmanız gerekir.
* Malzemelerin çeşitliliği, yedeklerinin barınması her zaman ayrıcalık olacaktır. Aynı ayakkabıyı, çorabı, şortu vb. bütün malzemeleri bir hafta boyunca giymeniz sağlıklı değildir. Hergün yıkanmaları da daha çabuk yıpranmalarını sağlar. Bu yüzden çeşitli olmalı avantajınıza olacaktır. Uzun vaadede kullanım rahatlığı, temizliğiniz, düzeniniz ve sağlığınız için çok çeşitli olmaları oldukça önemlidir. Bir ayakkabının yıpranmaması için haftada en fazla 2 kere giyinilmesi gerektiğini hatırlatalım. Aynı şey diğer spor malzemeleri için de geçerlidir. Kauçuk, deri malzemeleriyle haftalık 2 günden fazlasını kaldıramayan ayakkabı dayanıklı bir malzemeyse, diğer malzemelerin ömrü daha kısa olabilir.
* Malzemelerin renk uyumu genellikle şıklık kulvarına girse de, spor yaparken aynada sürekli ‘ Acaba çirkin mi duruyor? Başka bir şey mi giyinseydim?’ gibi sorularla tekrarlarınızı unutmamanızı sağlar. Spor yaparken en önemli şeylerin başında odak gelir. Odağınızı kaybetmemek için kafanızda soru işareti yaratacak her şeyi ortadan kaldırmalısınız. Bu yüzden konforu, işlevselliği edindikten itibaren uyumu da düşünebilirsiniz.
* Sevdiğiniz bir sporcunun adına üretilmiş spor malzemeleri giymek sizi onun kadar iyi bir sporcu yapmaz. Önceliği konforunuza, vücudunuza uyan malzemelere vermelisiniz. O sporcu branşının en iyisi olsa da, onun adına üretilen spor malzemeleri, branşın en iyi, en kaliteli spor malzemeleri olmayabilir. Messi’nin forması, Lebron James’in ayakkabısı sizi o sporcuların yeteneğine ulaştırmayacak.. Önemli olan kendi konforunuz ve performansınızdır. Koşarken, gol atarken, smaç basarken onların ismini anmak yerine bir spiker edasıyla kendi adınızı haykırın! Çünkü o spor malzemeleri sizin… O macı siz bastınız… O golü Messi değil siz attınız. Bunu asla unutmayın! Özellikle ayakkabı seçimi, spor malzemeleri ‘nin arasında en özen isteyenidir. Spor yapılan zeminde değişiklikler yapma şansınız yoksa, ki çoğunlukla yoktur. Ayak yapınıza, basış özelliklerinize ve zemine en uygun spor ayakkabı seçiminin, en önce yapılması gerekir. Çünkü zemine uygun ideal spor ayakkabı kullanımı sakatlanma oranını ciddi ölçüde azaltır. Firmalar tarafından her spor branşı için sporun yapıldığı sahaya ve zemine göre geliştirilen ürünler, bu ayakkabıların tabanında değişik bölgelerde yer alan ve "air, gel" gibi isimlerle anılan yastıkçıklarla, zeminden akseden titreşimin azaltılması sağlanır, bu sayede kemik ve eklem kıkırdaklarına binen yükler azalır.
Spor Aleti Ve Spor Malzemeleri Alırken Nelere Dikkat Edilmeli
Spor aletleri ve spor malzemeleri birbirleriyle sıkı bağlantılı olduğu için, birisi alındığında diğeri alınmazsa olmaz. İki tür ürünlerinde standartları birbirine yakın olmalı. Birinin kaliteli olup, diğerinin dökülüyor olması performansınızı olumsuz yönde etkiler.
Spor aletleri konusunda masraftan kaçınmayan kişi, yaptığı masrafın yükünü azaltmak için spor malzemeleri konusunda eksiltmeye giderse problemlerle karşılaşabilir. Hatta iş sakatlığa bile gidebilir. Örneğin tartan zemin kurulmadan, sert zemine kurulmuş bir koşu bandı. Özellikle diz için harikulade bir sakatlık cihazına dönüşebilir.
Bilinçsiz Tüketici Kas Üretemez !
Kimi zaman spor salonundan sıkılıp ya da aşama kaydetmek için karar verilip, eve kurmak istediğiniz egzersiz odasında, bir çok parçayı görmek istersiniz. İlk olarak koşu bandından başlar, hatta kürek takımına kadar spor aletleri ve makinalarını alırsınız. Her şeyin eksiksiz görünmesini istediğiniz bu serüvende dikkat etmeniz gereken ufak detaylar vardır. Öncelikle bilinç. Sonrasında kalite. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, tartan olmadan kurulan kardiyo aletleri dizlerinizde sakatlıklara sebep olabilir. Ekipmanlarınızı almak sadece alışveriş yapmak değildir. Bir uzmana danışılmasında her zaman fayda vardır.
Daha basit bir amaçla, hem spor salonunda çalışıp, geri kalan zamanlarınızda da egzersiz yapmak için aldığınız küçük ekipmanları ele alalım: Küçük ekipmanların boyutlarıyla paralel olan ,küçük fiyatlarını daha da eksiltmeye çalışmayın. Tasarrufu daha büyük ekipmanları satın almak istediğinizde yaparsınız. Çünkü dumbell seti, bench barı gibi ufak ekipmanların işlevleri önemlidir. Ağırlıkları değiştirilebilinen bench ve dambıllar, sizi ileride arttırıp, ağırlaştıracağınız idmanlar sırasında oldukça karlı çıkaracak. Pek çok alıcının bu hataya düştüğünü üzülerek bildirmekteyiz. Çünkü basit hatalar, en çok düşülen hatalardır.
Rahata Düşkün Ol Ki Yorulmak Nedir Bilme!
Spor aletleri ve spor malzemeleri hakkında dikkat etmeniz gereken önemli unsurlardan biri de, rahatlıktır. Size uygun ekipman ve aksesuarlar, egzersizleri keyifle yapmanızı sağlar. Ayrıca küçük eğlence noktalarını da elinizin tersiyle itmeyin! Motivasyonunuzu yükseltecek renkler, aksesuarlar şevkinizi de arttıracaktır. Tabii kastettiğimiz şey, yüksek dozda alışverişten hastaneye kaldırılmanız değil! Spor yapacağınız alanı ve kendinizi en keyifli hale getirmek. Bu yüzden rahatınıza düşkün olun. Spor malzemeleri bakarken daha konforlusunu ve rahatını bulmaya odaklanın.
Ekipmanların Efendisi Sensin Kullanmaktan Korkma!
Bütün ekipmanları tamamladığınızı düşünelim. Bu noktadan sonra yapmanız gereken şey, tabii ki harekete geçmektir! Ama harcadığınız paraları çıkarmak için değil. Olaya artık cebinizle bakmak yerine, zihninizle bakın! Hem sağlığınız hem de görünüşünüz için doğru karar vermiş oldunuz. Sahip olduğunuz şeylerin esiri olmak yerine, onların sizi doğruya ve sağlığa götüren araçlar olduğunu kabullenin. Hor kullanmasanız da, çok kullanmaktan çekinmeyin. Programlarınız el verdiği sürece kullanın. Eskimelerinden korkmayın. Bu tür aletlerin ve malzemelerin uzun ömürlü olduğunu bilmenizde fayda var. Öyle çabuk eskimezler. Aldığınız aletleri elbise askısı olarak kullanmanızdansa, bedenen kullanıp eskitmeniz çok daha sağlıklıdır.
Bilinçsiz Tüketici Kas Üretemez !
Kimi zaman spor salonundan sıkılıp ya da aşama kaydetmek için karar verilip, eve kurmak istediğiniz egzersiz odasında, bir çok parçayı görmek istersiniz. İlk olarak koşu bandından başlar, hatta kürek takımına kadar spor aletleri ve makinalarını alırsınız. Her şeyin eksiksiz görünmesini istediğiniz bu serüvende dikkat etmeniz gereken ufak detaylar vardır. Öncelikle bilinç. Sonrasında kalite. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, tartan olmadan kurulan kardiyo aletleri dizlerinizde sakatlıklara sebep olabilir. Ekipmanlarınızı almak sadece alışveriş yapmak değildir. Bir uzmana danışılmasında her zaman fayda vardır.
Daha basit bir amaçla, hem spor salonunda çalışıp, geri kalan zamanlarınızda da egzersiz yapmak için aldığınız küçük ekipmanları ele alalım: Küçük ekipmanların boyutlarıyla paralel olan ,küçük fiyatlarını daha da eksiltmeye çalışmayın. Tasarrufu daha büyük ekipmanları satın almak istediğinizde yaparsınız. Çünkü dumbell seti, bench barı gibi ufak ekipmanların işlevleri önemlidir. Ağırlıkları değiştirilebilinen bench ve dambıllar, sizi ileride arttırıp, ağırlaştıracağınız idmanlar sırasında oldukça karlı çıkaracak. Pek çok alıcının bu hataya düştüğünü üzülerek bildirmekteyiz. Çünkü basit hatalar, en çok düşülen hatalardır.
Rahata Düşkün Ol Ki Yorulmak Nedir Bilme!
Spor aletleri ve spor malzemeleri hakkında dikkat etmeniz gereken önemli unsurlardan biri de, rahatlıktır. Size uygun ekipman ve aksesuarlar, egzersizleri keyifle yapmanızı sağlar. Ayrıca küçük eğlence noktalarını da elinizin tersiyle itmeyin! Motivasyonunuzu yükseltecek renkler, aksesuarlar şevkinizi de arttıracaktır. Tabii kastettiğimiz şey, yüksek dozda alışverişten hastaneye kaldırılmanız değil! Spor yapacağınız alanı ve kendinizi en keyifli hale getirmek. Bu yüzden rahatınıza düşkün olun. Spor malzemeleri bakarken daha konforlusunu ve rahatını bulmaya odaklanın.
Ekipmanların Efendisi Sensin Kullanmaktan Korkma!
Bütün ekipmanları tamamladığınızı düşünelim. Bu noktadan sonra yapmanız gereken şey, tabii ki harekete geçmektir! Ama harcadığınız paraları çıkarmak için değil. Olaya artık cebinizle bakmak yerine, zihninizle bakın! Hem sağlığınız hem de görünüşünüz için doğru karar vermiş oldunuz. Sahip olduğunuz şeylerin esiri olmak yerine, onların sizi doğruya ve sağlığa götüren araçlar olduğunu kabullenin. Hor kullanmasanız da, çok kullanmaktan çekinmeyin. Programlarınız el verdiği sürece kullanın. Eskimelerinden korkmayın. Bu tür aletlerin ve malzemelerin uzun ömürlü olduğunu bilmenizde fayda var. Öyle çabuk eskimezler. Aldığınız aletleri elbise askısı olarak kullanmanızdansa, bedenen kullanıp eskitmeniz çok daha sağlıklıdır.
Koşu Bandı Aralıklı (Interval) Program
Koşu Bandı Aralıklı (Interval) Program
Evinizde koşu bandınız mı var? Gittiğiniz spor salonu üyeliği spor eğitmeni desteğini kapsamıyor mu? O halde iş başa düştü, kendiniz için en ideal koşu programını hazırlamanız gerekecek o halde yaygın olarak kullanılan metotları incelemenizde fayda var.
Özellikle yağ yakmak ve hızlı sonuç almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bir kuralı barındıran bu program Interval yani aralıklı olarak bilinen bir temelde işliyor ki bu konuyu daha önce “Kondisyon Bisikleti ile Nasıl Forma Girilir” başlıklı yazımda da ele almıştım.
Aşağıdaki grafiği sizler için hazırladım. Anlaşılabilir olması açısından başlık kısımlarında hangi amaca yönelik kullanabileceğinizi de belirttim. Başlamadan önce kısa süreli denemeler yaparak kondisyonunuzu gözden geçirin ve hazır olduğunuzda da başlayın.
Evinizde koşu bandınız mı var? Gittiğiniz spor salonu üyeliği spor eğitmeni desteğini kapsamıyor mu? O halde iş başa düştü, kendiniz için en ideal koşu programını hazırlamanız gerekecek o halde yaygın olarak kullanılan metotları incelemenizde fayda var.
Özellikle yağ yakmak ve hızlı sonuç almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bir kuralı barındıran bu program Interval yani aralıklı olarak bilinen bir temelde işliyor ki bu konuyu daha önce “Kondisyon Bisikleti ile Nasıl Forma Girilir” başlıklı yazımda da ele almıştım.
Aşağıdaki grafiği sizler için hazırladım. Anlaşılabilir olması açısından başlık kısımlarında hangi amaca yönelik kullanabileceğinizi de belirttim. Başlamadan önce kısa süreli denemeler yaparak kondisyonunuzu gözden geçirin ve hazır olduğunuzda da başlayın.
Koşu Bandı ile Kilo Vermek
Koşu bandı ile kilo vermek herkesin evinde denediği bir zayıflama yöntemidir. Bunun başlıca nedeni koşu bantlarının her yaş grubuna hitap etmesi. Kullanımı kolay olan koşu bantları kilo vermenizi yardımcı oluyor. Koşu bandı ile kendinize uygun programlar hazırlayıp bunları dilediğiniz gibi değiştirmek sizin elinizde. Amaç kilo vermek olduğunda uygulamalar kişiye özel olup matematiksel hesaplar yapılmaktadır.
Ne kadar çok kardiyo yaparsanız o kadar çok kalori yakarsınız. Bununla doğru orantılı olarak da ne kadar çok kalori yakarsanız o kadar çok kilo kaybedersiniz. Sağlıklı ve kolay bir şekilde kalori yakmak için bir fitness aleti arıyorsanız aradığınız şey koşu bandıdır. Kullanım kolaylığı ve kardiyo egzersizde sağladığı verim bakımından koşu bandı benzerlerinden daha üstün bir alettir. Tıp okullarında yapılan araştırmalarda 60 dk lık bir koşu bandı kullanımı sonrasında 860-700 kalori harcandığı tespit edilmiştir.
Aynı seviyede kalori yakmak için diğer egzersiz aletleri ile 60 dk da ; Merdiven makinesi: 746 - 637 Kürek aleti: 739 - 606 Bisiklet: 604 - 556 Kayak makinesi: 678 – 595 kalori harcanmaktadır. Bu koşu bandının en verimli spor aletlerinden biri olduğu gösteren çok sayıda araştırmadan yalnızca bir tanesidir. Koşarken müzik dinleyin , Kitap okuyun . Çünkü koşu bandı ile geçirdiğiniz zamanı eğlenceli hale getirmek daha uzun ve rahat egzersiz yapabilmenize olanak tanır.
Koşu bandından verim almak için mutlaka ve mutlaka koşu bandına hayatınızda yer ayırın. Düz mantıkla ; Her gün koşu bandında koşarsanız daha çok kalori yakarsınız ve daha fazla kilo verirsiniz. Egzersizlerini evinizde odanızda yapacağınız için, spor salonlarına gitmek için oluşan bahanelerden kurtulacaksınız. Evinizde her duzenli program dahilinde ve zaman bulduğunuz her anda programınıza sadık kalarak rahatça sporunuzu yapabilirsiniz.
Koşu bandı egzersizlerinizde yoğunluk aralıkları denilen ara dönemler uygulayın. Yoğunluk aralıkları 1-2 dakikadan oluşan yoğun egzersiz çalışmalarıdır. Mesela koşu bandında normal tempoda koşarken 5 dakikada bir birer dakikalık hızlı tempo koşu yapabilirsiniz. Koşu bandı egzersizinize 3-5 dakikalık ısınmayla başlayın. İlk 5 dakikalık yürüyüşten sonra ilk yoğunluk aralığını uygulayabilirsiniz. Beş dakikalık yürüyüşünüzün sonunda 1 dakika boyunca hızlı tempo yürüyün, isterseniz koşmayı tercih edebilirsiniz. O bir dakikanın sonunda yavaşlayın ve eski temponuza geri dönün. Sonraki 5 dakika boyunca normal temponuzda egzersizinize devam edin ve sonra yine birer dakikalık yoğun tempo egzersize geçin. Uyguladığınız bu yoğun aralıklar metabolizma seviyenizi hızlandırır ve gün içinde de yaktığınız kalori miktarı artar. Bunun yanında egzersizlerinizi monotonluktan kurtararak daha eğlenceli bir çalışma temposu yakalayabilirsiniz.
Koşu bandı egzersizinizi sabah yapmanız da fayda var. Sabah ilk iş olarak koşu bandına çıkarsanız gün içinde bunu erteleme şansınız azalmış oluyor. Böylece sürekli bir çalışma temposu yakalayabiliyorsunuz. Unutmayın ki sürekli egzersiz yapan insanların yaklaşık %90ı egzersizlerini sabah kalkar kalkmaz yapıyor.
Çalışma temponuzu arttırınca bir gününüzü serbest gün ilan edebilirsiniz. Bu gün de yaptığınız çalışmaların temposu düşük olabilir. Yoğun çalışma temposundan sonra verdiğiniz bu aralar kondisyonunuzun ne kadar arttığını ve verdiğiniz kiloları fark etmek için iyi bir fırsat olabilir. Ancak haftada 3 gün egzersiz yapıyorsanız, bu zaten çok az olduğu için rahat gün planlarınızı ertelemelisiniz.
Ne kadar çok kardiyo yaparsanız o kadar çok kalori yakarsınız. Bununla doğru orantılı olarak da ne kadar çok kalori yakarsanız o kadar çok kilo kaybedersiniz. Sağlıklı ve kolay bir şekilde kalori yakmak için bir fitness aleti arıyorsanız aradığınız şey koşu bandıdır. Kullanım kolaylığı ve kardiyo egzersizde sağladığı verim bakımından koşu bandı benzerlerinden daha üstün bir alettir. Tıp okullarında yapılan araştırmalarda 60 dk lık bir koşu bandı kullanımı sonrasında 860-700 kalori harcandığı tespit edilmiştir.
Aynı seviyede kalori yakmak için diğer egzersiz aletleri ile 60 dk da ; Merdiven makinesi: 746 - 637 Kürek aleti: 739 - 606 Bisiklet: 604 - 556 Kayak makinesi: 678 – 595 kalori harcanmaktadır. Bu koşu bandının en verimli spor aletlerinden biri olduğu gösteren çok sayıda araştırmadan yalnızca bir tanesidir. Koşarken müzik dinleyin , Kitap okuyun . Çünkü koşu bandı ile geçirdiğiniz zamanı eğlenceli hale getirmek daha uzun ve rahat egzersiz yapabilmenize olanak tanır.
Koşu bandından verim almak için mutlaka ve mutlaka koşu bandına hayatınızda yer ayırın. Düz mantıkla ; Her gün koşu bandında koşarsanız daha çok kalori yakarsınız ve daha fazla kilo verirsiniz. Egzersizlerini evinizde odanızda yapacağınız için, spor salonlarına gitmek için oluşan bahanelerden kurtulacaksınız. Evinizde her duzenli program dahilinde ve zaman bulduğunuz her anda programınıza sadık kalarak rahatça sporunuzu yapabilirsiniz.
Koşu bandı egzersizlerinizde yoğunluk aralıkları denilen ara dönemler uygulayın. Yoğunluk aralıkları 1-2 dakikadan oluşan yoğun egzersiz çalışmalarıdır. Mesela koşu bandında normal tempoda koşarken 5 dakikada bir birer dakikalık hızlı tempo koşu yapabilirsiniz. Koşu bandı egzersizinize 3-5 dakikalık ısınmayla başlayın. İlk 5 dakikalık yürüyüşten sonra ilk yoğunluk aralığını uygulayabilirsiniz. Beş dakikalık yürüyüşünüzün sonunda 1 dakika boyunca hızlı tempo yürüyün, isterseniz koşmayı tercih edebilirsiniz. O bir dakikanın sonunda yavaşlayın ve eski temponuza geri dönün. Sonraki 5 dakika boyunca normal temponuzda egzersizinize devam edin ve sonra yine birer dakikalık yoğun tempo egzersize geçin. Uyguladığınız bu yoğun aralıklar metabolizma seviyenizi hızlandırır ve gün içinde de yaktığınız kalori miktarı artar. Bunun yanında egzersizlerinizi monotonluktan kurtararak daha eğlenceli bir çalışma temposu yakalayabilirsiniz.
Koşu bandı egzersizinizi sabah yapmanız da fayda var. Sabah ilk iş olarak koşu bandına çıkarsanız gün içinde bunu erteleme şansınız azalmış oluyor. Böylece sürekli bir çalışma temposu yakalayabiliyorsunuz. Unutmayın ki sürekli egzersiz yapan insanların yaklaşık %90ı egzersizlerini sabah kalkar kalkmaz yapıyor.
Çalışma temponuzu arttırınca bir gününüzü serbest gün ilan edebilirsiniz. Bu gün de yaptığınız çalışmaların temposu düşük olabilir. Yoğun çalışma temposundan sonra verdiğiniz bu aralar kondisyonunuzun ne kadar arttığını ve verdiğiniz kiloları fark etmek için iyi bir fırsat olabilir. Ancak haftada 3 gün egzersiz yapıyorsanız, bu zaten çok az olduğu için rahat gün planlarınızı ertelemelisiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)